Hep önemsenmekdi isteğimiz,
sertleşsin diye toprağımız.
Kabul görmek, varım demek,
tatmin, duruşu pekiştirmek.
En çok burda tepki verdik,
bize nasıl yok denirdi.
Biz gerçekte orda yaşarız, şekilde ölür, yine doğarız,
bakışlarından uçan kartallar birden kondular, biz görmedik, onlar uçtular, anlaşılmadık yerlerde mekan kurdular, yeni haberlerin kaynağında nefes aldılar, bakışlarını indir, susmasınlar.
Bütün seslerin sahibinin dallarında
açan büyü, kıvrımın enfes salınımlarında
değen yaklaşılmamış, coş ki, yerin daha
sağlamlaşsın, terket, üstünde kalanları,
aşarsın, aynı sese mahkum kıyıları, ve
ansızın dalarsın yokluğa ki vardır, taşırdı
Bir nasılın içinde kıvranan düş,
açık kalmış yaradan akar ırmaklar,
coşkun bir sele kapılmış gibi,
götürür durmayan akışın, ormanına,
susmuş ve soğuk bu havada,
bilinen bütün iklimler kaybolmuş,
Ya yağmur aniden boşandıysa üstüne, kimlik yerine davet
eder onları, her damlada oluşan dilinle, yeniden kurar dağıttıklarını sağlam bir zeminde, yüzünü silerken davranışları, iletişimi kesme, sağlığına gereklidir unuttuğun siperde, gözeneklerini bekle, hediye et kendine,
yükselsin varlık, alışsın gelip, gidene, uzay katı, sen de, keser birbirini, ve açılır derinliklere, daha da yaklaşana uzaklaş, gelir gene devamı, birden ve birbirine değmeden, seninle.
Her zaman sahici
olmanın bedeli
iliklerine kadar
yalnız günlerde
keyifli saatlerle
ödenir.
Müthiş bir oyunun
şahane bireyleriyiz.
Aczimizden fışkırır
imkan dehlizlerimiz.
Hem kaynağız, hem
tükenmişiz.
Resmi, resmederiz her bakışta,
hatıralar çıkar gelir bir yerlerden.
Resim bir kez daha resim olur,
kök salardı kaynaklarımıza,
içimizde coşan odur artık. Ve
Alev alevdi zaman, türküsü sen olmayan,
bir ince örtü altında, hiçbir şey anlatmayan.
Belirsizin üstünlüğüne, renklerle karşı koyan,
zehirini akıtırdın, boşlukları boyasan,
yıkardın baskıları, tam ruhuna odaklan,
bitirirdin resmini, sen artık başka alan.
Bir hayaldin de ben öyle mi görmek
istedim, unutsam dediğim bir hatıram,
kapımı tıklatan özgürlüğüm müydün.
Birden gelip el verdin, bir süre oyalandım.
Ama, burda duramazdım, benim ulaşılmayan
yanımdın, selamın yeter, kendime geldim.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...