Zengin bir düş gibi sensizlik.
Belirsiz yüzlerini çoğaltırım,
sana ulaşmak için. Bunca
biriktim bak, zaman gibi zonklarım.
Duyar mısın...?
İşine gömülmüş, ışır kenardan bakılanları, alkışlanmamış
bir duman gibi yükselir sakınılanları, kapsayan, unutan gizemli dili, saklı bir uzanımı hazır eder görünüme, içerde yıkılmış, dışarda ağaran bayrakları, solan renginde taşır tanımsız umutları, şehri dolaşan açıklıkları, kapar izlenime gezdiği karanlıkları, bu gel - git öyküsü hep söylenir, şarkılara dolanıp, dillenir, yakın ve uzak, ama bir kadın başlangıç yapar, gerisi gelir.
Hem buyum hem o
anlaşılan, neden
tek şekildeyim.
Bırakınca iplerimi,
biçimsiz bir engindeyim.
Akıl çizemiyor sınırlarını,
Taşta bir görüntü uyuklar, görüntülerimin
görüntüsü. Nietzsche.
Ta başlangıcından beri, seninle bende olmuştuk.
Her isyanda, bağırdın, bu yüzden duymaz olduk.
Dökülür saçların yalnızlığa,
açılır gülleri gülen yüzünün.
Nasıl bulurum seni bir daha,
kapanırsa gözlerin yarınlara.
İstek, özlem, perdeleri aralar,
Bir nasılın içinde kıvranan düş,
açık kalmış yaradan akar ırmaklar,
coşkun bir sele kapılmış gibi,
götürür durmayan akışın, ormanına,
susmuş ve soğuk bu havada,
bilinen bütün iklimler kaybolmuş,
Ya yağmur aniden boşandıysa üstüne, kimlik yerine davet
eder onları, her damlada oluşan dilinle, yeniden kurar dağıttıklarını sağlam bir zeminde, yüzünü silerken davranışları, iletişimi kesme, sağlığına gereklidir unuttuğun siperde, gözeneklerini bekle, hediye et kendine,
yükselsin varlık, alışsın gelip, gidene, uzay katı, sen de, keser birbirini, ve açılır derinliklere, daha da yaklaşana uzaklaş, gelir gene devamı, birden ve birbirine değmeden, seninle.
Her zaman sahici
olmanın bedeli
iliklerine kadar
yalnız günlerde
keyifli saatlerle
ödenir.
Bu yaban dünyanın
ince sızılar ustası,
toplar bütün kötülükleri
aklamak için benliğinde
varlıkla iç içe, kapanmış,
diğerlerine ve kendine uzak
Bütün seslerin sahibinin dallarında
açan büyü, kıvrımın enfes salınımlarında
değen yaklaşılmamış, coş ki, yerin daha
sağlamlaşsın, terket, üstünde kalanları,
aşarsın, aynı sese mahkum kıyıları, ve
ansızın dalarsın yokluğa ki vardır, taşırdı
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...