Gökhan Oflazoğlu Şiirleri - Şair Gökhan ...

Gökhan Oflazoğlu

Siz efendim siz
bir önceki, gülüşten.
Konuşun.
Sevinç olsun.

Siz efendim siz

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Biz kalabalıklar arasından
sıyrılıp anlaşılmayan zamanlarda
yolculuk ederdik.

Tınılar, sesler evreninden altın
damlalar gönlü saran, bir alev

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Uzaktan beklentisizliğin şafağı söktü, ölümü öldüren ışık sızar artık, dokularına yeni bir nefes aldıran alanlarda,
bir imkanı kanıksayıp açılmak, sonu belirsiz dalgalar
arasında.

Öpüşlerle yükselen parıltılara kurban edilmiş, gerçek
eylemin damarlarında sessiz katılımını över aştığın

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Çılgın karmaşasında tenin, aykırı
müziğin seslerine mahkum, bir
yokoluşun derin tınılarında sarhoşum,
ayrıntıda erimiş, kıvrımlara söz verdim,
durmam, açılan avucunla sımsıkı, ben
bu sevgiye doymam.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Karanlık bir orta oyununda,
Tanrı terketmiş bizi,
yokederek, silerek, ezerek....
Nedensiz sahnemizde garip
figürler gibi; sevinerek, üzülerek,
acıklı. Çaresiz, çözümsüz, şaşkın.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Tesadüf gibi görünene sinmiş
iç matematik, hiç boşluk bırakmaz
kurar tarihi, ışık salan yıldızların
örgüsünde açılan ses, kendi
varlığının maddesi, yokolmaz,
parçaların içinde temelini arar,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Her hücrene dolan nefes, bir armağan,
yenileyen hediye, manzaraya hakim dağı
yükselten bilgiyle es.

Bayırlardan aşağı yuvarlanan akış, içinden
geçerken kalan ses, elbet taşır kurulan, bozulan

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Rüyanın ele geçirilmesiyle olurdu
hayat, etkin kaygı tetikler, gerçekleşir
murat. Binbir yıpranmanın aykırı
dallarında açar çiçekler, bir bir toplanır,
geleceği kurar, aynı kanaatlerin çılgın
ortamında süregelen yapılar, bir

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Zaten uykulu bir tembelim,
hiçbir şeye yetmez gücüm.
Dahası isteksizim, yazar,
çizer, eğlenirim.

Olduğum yerde durmaktan,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Merkezsiz bilinç doğru teşhisi koyardı,
gene de dinlemezdik, taraflık zehrimizi
alıp bizi yere bağlardı, uçar giderdik yoksa,
öfkenin taşı hedefe vurmasaydı. Dağıtırken
dağılır, yükümüzden arınır, gerçekle işimiz
olmaz, bir rüyaya dalarız.

Devamını Oku