Gökhan Oflazoğlu Şiirleri - Şair Gökhan ...

Gökhan Oflazoğlu

Tek başına dururken, nasıl bir
beraberlikdi, yadsırken çevreni
katıldın süresiz gelişine, çoğul
sezilen utkun, kalabalıklar ile,
döner yanında, yörende, umut
verirdin, özledikçe, kuşkusuz

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Hep aynının yeknesaklığında
boğulan gelecek düşüm.
Anlamsız bütünün parçalarından,
korkunç bir çukura düşmüşüm.
Bu uyanan katışıksız çözüm;
bilgin aynalarda defalarca çözülmüşüm.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Nasıl bir dünya kuruyor bu, nerden geliyor
sessizliğin yükü, terkedilmiş bir zihnin izi,
orda mıdır kefareti, açık bir sızı bağışlıyor
kendini, bir de buna bak, ne kapılar açar.

Oluşumun taşan çoşkusu, nasıl da boğar burdan

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bilen öznenin sıkışmış öfkesi
zincirlenir gelişte, en altta
iyilik iter seni saçılmış tohumlar
gibi. İstek bir, dalgalanma
gerçeklik, hayat der miydik yoksa.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bırak kalsın kendiliğinde,
kime ne hayrı dokunmuş.
Belirsizin kanatları genişler,
karartır hacmin yoğunluğunu.
Bu kesiflikte yer alamayız,
aç perdeleri gün sızsın içeri.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir tarifle açıklardım kendimi,
ne yaptığımla tersyüz olmasam.
Kara ormanlarda bir çıkış olsam,
billur pınarlar gibi, pırıl pırıl yol
alsam, her zaman öyle olur muydu,
o pınar beni bulur muydu.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Ah, o birden açığa çıkan kokuya,
dolanıp gezerken geçmişi, iz
bulunmayan gölgelerin gizine
inerdim. Haykıran ezgilerin
havaya karışan şöhreti,
o kavramış demir kafesi,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Renkler dolanıyor,
ellerinden tutuyorum.
Bazen bir mavi,
ayrılış gibi.
Kırmızının sultası,
direniyorum.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Özlemlerin doruklaşmasıyla açığa vuran öğle,
yakıcı ve gerçekten, dinse şarkıların övüncü,
kendini kurar birden, ilk üreyenin sessiz damıtılmışı,
sesi de ele veren yazıklanışı, neşeyle dolaşık yiterken,
bulduğu yerleşiğin, sevgi ışıklarının gözlerden ıraması,
yaklaşıkta yer alsa umut kıvılcımları, derin bir ökseye

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Sayısız olaylar, farklı yer ve zamanlar,
hallaç pamuğu gibi atarken varlıkları,
tarihin yavaşlığı, bilginin uzaklığı, ezdi geçti
insanları, kolay alışkanlıklar pusulasında,
gündelik sancılar pençesinde, talihin rüzgarları
savurur ordan oraya.

Devamını Oku