Gökhan Oflazoğlu Şiirleri - Şair Gökhan ...

Gökhan Oflazoğlu

Verili kişiliğin sarıp
sarmaladı işte.
Çizdiğin yol, bıraktığın
iz de o. Çamurda açan
çiçeksin bazen, bahar da
zehirli filizler de. Seni

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Ebediyeti emzirir bir ana,
elinde gümüş tepsi.
Sorsan sonsuz ne yana,
sabaha kalır hepsi.
Bir kıran gecesidir
belli ki unutulmuşsun,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir sesin öptüğü yerde yankılanan, ertelenmiş
vaatlerin sökün etmesi, yazıklanmışın yarılmasıyla,
kapanmışın saçılması, hava kabarcıklarıyla, bir nefes
çeşidi, soluğu güçlendiren, duyulmamış herşeye yeni
giriş kapısı, kabarcık sadece, göze ilişkin, gülersen
içinde.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Tenhalaşan kıyılar, tek tük evler
ürpertir benliğimi, güçsüzleşir ellerim,
kollarım, boşluğun korkutan gizemi.
Sayıların kuvvetini duymalıyım,
diğer insanların kaybolan nefesini.
Aralarından geçip giderken, gözüme

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Dilimi tahrip ettiler,
karanlığımda kaldım.
Burdan neler umardım,
sesimden yoksun kaldım.
Gel aç bana yeni bir alan,
hükümsüz, şarkısız yanan;

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Parmaklarımı kıpırdatıyorum,
dokunan elim oluyor.
Bütün çizgilerini biliyorum,
nerde bitiyor.
Kağıt üzre yazan kalemim,
tanık oluyor.

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

İşte bu adanmışlıktı, sabaha devredilen,
ama, yanıldın, duran bir ses gibi, gördüğün,
aşıp gelen.

Dur da dinle, belki sen, sonra nerde kalır,
biten. Unutsan, varır mıydı o zaman,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Doğanın ilenciyle solan insanlık,
öfkeyle oyalanır bir zaman.
Açıklığı irin akıtan müphem
döker taşlarını kuyuya.
Biz kalırız ayakları boşluğa basan.
Ne söyleyecek sözümüz vardır,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Kesin kanaatlerim olmadı,
kimseyi çarpıp bölemezdim.
Olduysa da eriyen kar misali,
sürekli yükünü çekemezdim.

Uzlet günleri kendine ziyan,

Devamını Oku
Gökhan Oflazoğlu

Bir kayayı delip çıkarsa gül, kokusu esenlik,
düşünülmüş vatanın hiç yaşanmamış geceden
akan zehrini erteler, hangi kırılgan yazgının saçılması
dahası görülmemiş, seslerin hapsolduğu, bırakılsa
ölüm de boyut kazanır, dilde üreyen biteviyelik karanlıkla
beraber, umarsız yazların durgun göğüne yansır,

Devamını Oku