Uzaktan gelip saran dağları aşan soluk,
dokuları gezinen ıslık gibi bayırlardan dökülen
şelale misin, dansla eriyen yakınma, bir doruk
tecrübesi ve yazıklanan ateş çağlayanı, sevincin
görkemisin. Unut kendini.
Bir kıran gecesinden darmadağın,
geçmişi yorumladım, öksüz günlerim
adeta rüya, serin bir esintiyle ayaklandım.
Artık umut sabaha kalmış, gecenin
müziğiyle karmakarış, unutulup,
kaybolmuşum yoklukta.
Kendi olman zaferse eğer, kendini aşan kendilik
kendi içinde kaybolur birden, belirsizlik uçurumundan
düşüp gözden yiten, uzak bir parıltının içinde gizlenir
yeniden, ne senin alanında, ne başkalık, başkasında
işaret sunar, bir çökeltide ruh çöreklenir, umut yiterken,
yükselir dağlar, aşılmaz belki, manzara muhteşem.
Martılar kanatlanırken
ses bırakırlar.
Uzaklıklar unutur,
ben hatırlarım;
son gidenin çığlığını.
Denizlere düşer yüreği,
Sizlere bir masal anlatsam,
içinde biz de olsak.
Devce büyümek için,
derinlere kök salsak.
Araçlarla aranıp, ellerimizle
bulsak. Herşeyi unutup,
Masum bir hassasiyetin
izini sürdüm yıllarca.
Yoktu ki öyle bir dünya.
Ya bu duygu nerden böyle,
üç beş kişi belki, ya da
geçici bir parıltı belli belirsiz,
Bir tüyle ne işin olur, dağılmış gitmiş, bırak olduğu yerde,
havayla kendine gelmiş, alıp götürsen ne, anlamını bulur,
konduğu yerde, sessizlik içre hafifçe donanımlı, bir tüy
hafifse eğer, şekli büyülenmiş.
Zamanı iade eder mekan, bakmışın elde kayıp
devran. Bir sıcak zeminde inan, kendin ve sana
ait olan, bütün kapıları dolaşan, öpücükler, yanaklar,
karşında duran, suskun ya da konuşkan, oda, oda
dağıtır anlam.
Varlığı üst üste koysak, arada kıvama gelsek,
Bundan sonra, hiç haber alınamasa bizden.
Bu filmi görmüştük, yıllar önce değil mi. Ama,
hatırlamıyorum, kahramana ne olmuştu.
Söylese de artık bilsek, sonunu merak ediyorum.
Merakın kutsal zorlaması olmadan,
sokaklarda sayı olursun.
İçinde sorgunun ateşi yoksa,
belki mutlu da olursun.
Tat alan beyin hayatı çoğaltır,
bunu anlayan zor bulursun.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...