Hiç bir zaman yetemedik,
ne tarih bize yardım etti.
Ne içine düştüğümüz boşluk
bir şey öğretti.
Gölgeler ordusunun neferleri,
En çok birbirimize muhtacız,
en çok gadrimiz birbirimize.
Rastgele yaşıyoruz, özen yok
ilişkilerimizde; biraz dikkat
bu kadar zor mu...? biraz özen
açardı bütün kilitlerimizi.
Düzeni kuran bilir, yazgımın
başucunda bekliyorum.
Merdivenlerde oturmuş,
oynayanları seyreden çocukluğum.
Kötülüklerde eğitildim; gezdiğim
sokaklarda yalnız, çöller kadar
Herşeyi kirleten eksik kavrayış;
ah, yetecek kadar zaman
düşünmek için, bir de istek.
Hepimize ulaşmadı bilinç
ve işte kördöğüş. Kavrayışın altın
çağı hiç olmadı, iyiniyet nadiren.
Ya o sözlerimiz nereye gitti,
herkes yarasıyla meşgul,
boşa gitti, tüy kadar hafif
gece ayık tutar, yan
pencerelerden tuhaf soluklar,
öğrendiklerin yanına kalır,
Sömürgensin de, böyle yaşamın,
çevrene, sevdiğine, işine.
Kural adeta, denge yok yine,
ama, sömürülmesin imkanlarım,
özlemlerim diye, saldırırsın
yok çözüme, neden içimizde ve
Günlerce yürüdüler, hiçbir şey bulamadılar,
dönüp baktılar, kopamazdılar, yeryüzü çok
güzeldi, hayat, bir o kadar, sıkıntıyla
sıçrayıp bir dala konsam, ölülerden
bir haber, burdan geçtiler, bu dış mekanlarda
çok oyalandık, bütün kapılar açık, ama,
Genel olan almış
avucuna boğar 'ben'i
her yerden sesler
yükselir 'fazla'
affedilmemeli.
Katılır anonim kişiliğe,
Kent de denetleriz doğayı,
daha kolay, daha imkan.
Ama, kısıtlanmamız kalkar,
kalleşliğimiz çoğalır,
irin akar ırmaklarca,
doğa öcünü alır.
Zavallı Yunus 'dövene elsiz gerek, sövene dilsiz' demiş.
İnsanlar ta o zamandan beri hiç dinlememiş.
Aklın insanları yüreğiyle dile gelir. Kalabalıklar içinde
söz de, niyet de tükenir. Dört bir yandan ilkellik sırıtır,
insana kurulan köprü ha bire yıkılır. Çaba yiter, umut da.
Aklın sesi, güdülere yenilir.
Daha insancıl, merhamet, öykünme, takdir, tevazu, sevgi temelli seslenişleriniz samatya' da kemale erme yolunu işaret ediyor, azizim.
Duyguların gerçeklerle karşılaşması, tokat gibi çarpan acıtmalar,sert toslamalar, ifadelerin acımasızlığı, edilenlerin başa getirdikleri, soğukda olsa yaşamanın çekiciliğini vurguladığınız ilk eserinizi kutlarım, bu uslubunuz artık sahne oyunu yazılması gerektiğini çağrıştırıyor.
Daha insancıl, ...