Sanırsın ki bir çölün ortasındayım
Susuzluktan dudaklarım yarık yarık
Ve ne yana koşsam sen yoksun,
Ne yana koşsam ayrılık
Seni arıyorum sevgilim
Yer dar, gök karanlık
Hangi zaman aralığında
Girdin kalbime
Soramadım
Yalnızca yürüdüm geldim sana
Yağmur mevsimiydi
Düştün kirpiklerime
Şimdi burada sen olmalıydın
Çıplak kalmalıydı harfler
Giydirmeden sevgi sözcüklerini
Sen olmalıydın yanımda
Bir yere varsın diye değil gelişlerimiz
Varmadan sonsuza yürüyüşlerimiz
Adını kurutulmuş bir gül gibi
Yüreğimde saklıyorum
Bu sevgiyi senden uzakta
Sensiz yaşıyorum
Ne sesin var artık ne kokun
Söyle hangi günahın bedeli
Rüyadayım hala uyanmaya korkarım
Kalbim küçücük bir çocuk büyüdüğüme bakmayın
Çıkarsız sevdalara adanmış sol yanım
Ben ruhumu serdikçe yorgan misali üstüne
...Ağır geldi sevdiğime sevdalarım
Bir yarım kalmışlık içinde üç noktasız
Sözlerin tükendiği sensizliğin kör noktası
Hem bakıp hem baktığını görememek
Gönül girdabında kaybolmaksa
Sevdalık halleri,
Burçlarıma dikiliyor gözlerin gün diye
Aşk nedir, nasıl yaşanır?
Yağmurdun yağdın yollarıma
Oysa benim mevsimim kış değildi
Hoyratça esen kasırgaymış gülüşün
Baharda tomurcuklanan dallarıma
Uzak diyarlarda bir gri bulut gözlerin
Küskün rüzgârlarım getirmez gözlerini bana
İşte An Geldi, işte O An.
Vazgeçer Akrep, Durur Yelkovan...
Ne bir yaprak kımıldar
Ne bir toz düşer kayadan
Durur gökkubede zaman
Vuslat, o bilindik an değil
Bir su gibi akıp gittin
Bil ki seni unuttum
Sen bir kalmayı seçtin
Biri bir yapan iki yarımdır.
Yalnızlık Allaha mahsus
Ne zaman bilmiyorum
Bir kuşku düşmüş içime
Güvenmek istiyorum…
Korkuyorum…
Kelimeler hep dilimde
Bir türlü söyleyemiyorum
Bir başkadır benim kankam