Yine sevdalandı deli yüreğim
Cennet kokan gül tenine vuruldum
Nehir gibi aktın şu yüreğime
Aydan parlak gözlerine vuruldum
Vurgun yedi deli yüreğim vurgun
Hasretinden garip bedenim yorgun
Kayıp değildin ırak değildin
Saklı değildin tutsak değildin
Bir yola çıktım gönlümle
İz sürdüm sisli yollarda
Yalınayak yürüdüm sahrada, kor’larda
Hasbıhal ettim var’larla
Bazen kaçmak ister insan sürgüne vurur kendini
Uzaklaşmak tüm eskilerden
Yitip kaybolmak ister
Bazen yaralarını deşip derinden
Kanatmak ister
Sen her gittiğinde ben biraz daha eksiliyorum!
Sessizce büyüyor içimde hüzün sarmaşığı
Yatağını terk eden dere kadar başıboş
Rengini kaybeden gökkuşağından farksız
En canlı renkler siliniyor gözlerimden
Sen her gittiğinde ben biraz daha eksiliyorum!
Çakır gözlerinde öldüm o öğlen
Bir sela idi sanki vaktini bilen
Alnımda karan kalbimde çilen
Sen bana yarim dememiş miydin?
Sevdiğime pişman olmadım derdin
Keşke acılarımdan önce tanısaydım seni,
Kor ateşlere düşürmeden yüreğimi
Bulaştırmadan akı karaya
Damıtmadan zehri yaraya
Ahh sen ateşim olmayaydın
Bir çıngıyla hayatımı dağıtmaya
Bir dur diyebilsem şu başıboş geçen zamana
ve susuturabilsem yüreğimin sesini,
Seni tanımadan önceki dağbaşı yalnızlığımda yitirsem benliğimi,
yürüdüğüm yollar pusulasız sana getirse beni,
Hacer gibi yavrusuna su ararken çölde
kanamadığım zemzemim olsan,
Bu gün yokluğunun ilk günü
Bir nefesin bile yok
Nasıl anlatsam ki
Göğüs kafesimde canhıraş hasretin
Nereye baksam sensizlik
Neredesin?
Sıyırıp al yüreğimi yüreğinden
Etten kemiği, damardan kanı sıyırır gibi
Kazı yüzünden yüzümün gölgelerini
Canı tenden sıyırır gibi...
Yaşamak böyle yıkık böyle yılgın gecelerde
Ben kıvranırken sessizliğinde
Gariban gönlümün sahte neşesi
Ne de çabuk geçtin tükeniverdin
Gülmeyen ömrümün katran gecesi
Ne de çabuk çöktün kararıverdin!
Almadım göğsümde bir nefes saydım
Bir başkadır benim kankam