Bir camdan kafes yerim
Her taraf seyir alem
Ama hapsolmuş gibiyim
Duy sesimi yarabbi
Kul çekilirse aradan
Sana susuyorum içim yanıyor,
musluğa ağzımı dayayıp
içmem gerekirken kana kana,
ben yüreğim yana yana
sabrediyorum,
harlanan hasretinle
Bir gece uyandım
Kan ter içinde sana bulandım
Gözlerim açık ama âmâ’ydım, seslendim,
Bir giriftte dolandı dolandım senci leyin
Sesim seda bulmadı, neyleyim…
Kimseye etmem şikâyet
Kendim ettim, kendim buldum
Aşka etmedim ihanet
Kul yalancıysa aşkın ne günahı var?
Kirli ağızda kirlenmez aşkın adı
Ben gidersem öyle sessiz olur ki gidişim
Bir su gibi akar geçerim önünden
Öylece bakıp kalırsın geriden
Akıp geçtikten sonra ömründen
Belki senden eksilen bir şey olmaz
Ama bir daha,
Çekiliyorum vardığım kıyılardan,
Gittiğim yollardan,
Yükseldiğim bulutlardan,
Adımda gizli bir medcezir
Çaresi yok varışların
Çekiliyorum girdiğim yükün altından
“Sadece sev beni” diye yakarışın...
Ve böyle yağmur vardı hatırında mı?
O gün sevinçtendi kirpiğimde damlalar
Bu gün acıyla süzülüyor yanağımdan hatıralar
Bilmeden sana yazmışım
Tüm şiirlerimi
Bilmeden geleceğini
Seni beklemişim yıllarca
Ey aklı başında gönlü yitik sevdiğim!
Koca bir ömür girmişken aramıza
Bu neyin sevdası zemheri kışında?
Ne açılacak gülümüz var bahara
Ne şakıyacak bülbülümüz dalında
Bu çocukça tepinip ağlamalar boşuna
Söz ağza yakışır ayak başta olur mu?
Yazın teri sıcağı karakışta olur mu?
Söz verir tutmaz isen itibarın olur mu?
Hiç itibarsız insan at da gemsiz olur mu?
Bir başkadır benim kankam