Bir tek sen büyüyorsun içimde,
Sessizce, usul usul
Çorak bir toprakt...a gizlenen
ve zamanını bekleyen
Tohum gibi...
Tüm susuzluğuma,
Hasretin terli avuçlarında
Esiyor dağların gölgesindeki
Suskun rüzgârım…
Varlığına dokunup
Yokluğunu alevlendiriyorum
Aşk dolu zamanlar içinde!
Gel beynimden vurulmuşa döneyim
Asırlardır görülmeyi bekleyen
Mavi beyaz bir rüya gibi
Gel inanmayanlara inat
Mülteci gönlünde
Oturma iznimi onayla!
Şimdi, sana sonsuz zamanları adayıp,
Gidiyorum!
Bu paylaşamadığımız gök,
Lacivert kıyılarda seyredemediğimiz yakamoz
Şu içinde boğulduğumuz
Bir yudum sevgi gibi duru
Gelecekmisin birgün...çiğneyip gururu
İsyanı kuşanıp göğsüne,kayıpların farkına vararak
Yırtıp geceleri,emanet ettiğin karanlıklardan çekip alacakmısın
Bu kimsesiz öksüz yüreği, namerdin ayakları altından alıp
Bu sessiz ağıtlarımla kavrulan dudaklarıma
Bir damla su olacakmısın
Sen kalbimde
Yerini aldığın günden beri
İnan, senden başka kimse yok içimde
Senden başkasını görmüyor gözlerim
Senden başkasını sevmiyor yüreğim
Yorgun yüreğim hemde yaslı
Saçlarım okşanmayalı beyaz
Gülüşlerim kırık, başım dumanlı
Kalbim sevilmeyeli hemde paslı.. (D.K.)
Sürerdi arayış mahşere kadar
Sesin oldu sesime, sevgili eş
Arardım cihanda kendi aynamı
Bulamadım ne beni, ne bende olanı
Aynı şehirde yaşayan
İki yabancıydık aslında
Her gün birbirini görüp
Ara sıra selamlaşan
Bazen ayaküstü
Havadan sudan sohbete karışan
Sen giderken soluğum boğum boğum
Mecali tükenmiş bir yaşlı gibi
Takatim tükeniyor
Umutsuzca bakıyorum gözlerine
Uzaklaşıp giden gölgen ardından
Her şey siliniyor gözlerimden
Bir başkadır benim kankam