Yaşıyor sanma beni, kalmadı ölüden farkım!
Bu gülen yüzün ardında, gizlendi acılarım
Bu aşkın kıyısında, bu kurtlar sofrasında!
Kederin en koyusunda tükendi umutlarım...
19.02.2011
-Sen Bilmezsin-
Yüklü bulutlar geçer gözlerimden kirpiğim ağırlaşır düşer
Yağmur mevsimidir ne çare soğuğun içime işler
Alabildiğine bozkır olur dudağımda alevli susuşlarım
Sen bilmezsin günde kaç kere adın kalbimden geçer
Ayrılık yeli aldı götürdü bizi
Her birimizi ayrı yerlere...
Kurumuş yapraklar gibi savrulduk,
Tutunacak bir dalımız olmadan
Senin gönlünde ben kaldım
Benim gönlümde sen...
Vefa arama giden dünde
Dönmedi dönmeyecek, o bir meçhulde
Nice mevsimler değişti de
Gelişin ömrümün kışına rastlar
Gönlümü yapsan da hac kapısı
gün ses vermedi sessiz
varlık suskun, alem ıssız;
..............çünkü sensiz...
Can hokkasına batmışsa yalnızlık
Bırak âlemde divit olsun ıssızlık
Ben uzak iklimlerin kır çiçeği
Yasak topraklarda yeşeremem ki
Hazan mevsimlerine yenilir yüreğim
Yitirilen birçok hatıra gibi
Al götür beni de desem;
Sen tutsak özgürlüğüne
Sevda yaradır sevenin gönlünde
Yaşayan bilir bunu ömründe
Bir kez açıldımı en derinde
Kanar da kanarsın yoktur çaresi
Maziyi anar yanar durursun
Ne zaman akşam olsa, içimi bir sessizlik alır
Güneşler batar, aylar geçer, dertlerim kalır
Öyle acılar birikti ki içimde bir bilsen
Bir gün öldürecek beni bu sonsuz kahır...
Bırak buz yangınlarında yanayım
Ağır bir travma gibi yaşıyorum sevdanı
Hala yanıyor yüreğim sana
Öyle bir yıkımla geçtin ki hayatımdan
Ne yapsam kapanmaz kalbimdeki yara
...
Kutsal saydığım ne varsa yıkılıp gitti
Beyhude gider elim telefona
Bir ses bir soluk belki senden beklediğim
Evimde dokunduğun yerler
Sensizliği haykırırken
Bir iz bir koku arar çıkasıca can
Ruhumda ıssızlık hüküm sürerken
Bir başkadır benim kankam