Dünde kalanlar yarınlarına sahip çıkamıyorlar
Tutunamadıkları dalda hayat bulamıyorlar
Mesela siz bir sevda uğruna
Salkım söğüt olup eğildiniz mi hiç
Yada başı bulutlarda mağrur bir çınarken
Yapraklarınızdan dökülürcesine ağladınız mı
Biz sessiz de seve bilen
Hiç yormadan, incitmeden
Ürkütmeden bekleyebilen
Geniş yürekli adamlardık
Hep güzel sevmekten yanaydık
Say ki ben yokum
Yaseminler açacak mı baharda
Kuşlar ucacak mı bahçemde
Yar gececek mı kapımdan
Görebilecek miyim onu yerin altından
Hakikate dönen düşlerimi biraz olsun hatırla
Suç sabit artık karar için son celsedir
Bu hazin İnfaza yürekler dayanmaz asla
Kim durupta bakacak bu zifiri karanlıkta
Dün yine geçtim o hazan bahçesinden
Avuçlarım soğuk gözlerim dolu
Sensiz bir avuç toprak bile istemem
O verimli hülyalar ülkesinden
Geçmesin kapımdan istemem
Sana uğramayan hayal kırıntıları
Papatyalar diğerlerinden farklıdır
Nedense özünde gizemi saklıdır
Papatya sevmeyi bileni seçer
Uğruna ölmeyi hak edenlerin
Hasretle yar yolu gözleyenlerin
Emin olmak zordu eskiden
Karşılıklı oturup konuşamazdık
Sevgiyi papatyalara sorardık
Seviyor mu sevmiyor mu diye
Kendimizce fallar tutardık
Albümdeki resimlerini teker teker yakmıştım
Birine kıyamamış saklamıştım
Saklamaz olsaydım ona da ben yandım
Baktıkça yandım derdimi hep içime attım
Dipsiz suskunluğum inadımdandı
Kimse aldırmadı kabullendim sanıldı
Boşa uğraşma senin olmayan sende fazla kalmıyor
Yara bile sahibini boğarken yaralayana acı vermiyor
Gönülden deniz gibi çekilsende dudaklarda tuzun kalıyor
Gösteriş ile mülkiyeti ispata çalışmak nafile uğraştır
Başka ne acıtabilir beni ne?
Güzelliğine yönümü çevirmişken
Kör kuyulara atılmam vefasızlık değilde ne?
Bütün bu olanlar kimin umrunda?
Güneşini yakaladım sanırken
Dehlizlerde mahkumum ben




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!