Ey rüzgar şu tatlı esintinin önünde
Keşke ben olmasaydım savrulan bir yaprak
Oysa garip gönlüm sensiz avaredir
Bozkırda ihmal edilmiş kıraç bir toprak
Ben bir duyguyu haykıramadım
İnce ince çalan bir plak
Bir mekanın ruhunu aydınlatır
Oysa bazı şarkıların yükü ağırdır
Onu sonuna kadar etkin dinleyebilmek için
Karanlık gecede rıhtımda göz göze
Sıcacık ve yumuşacık eller avucunda
Bu alemde bir tek onunla bu halde
Bir ömür boyu baş başa oturulur
Özlenen o ay yüzlü yarin hasretine
Soğuk mevsim muhabbet akşamlarında
İntikamla tatmin hırsın ürünüdür öldürür
İlahi adaletteki huzur her dem güldürür
Umudunu yitiren maşuk yaşarken külliyen ölüdür
Bağrında acısı olmayan mutluluk ise pek yoktur
Sevmiyorsan bile
İlgin varmış gibi davran bana
Ya şimdi çık orta yere konuş
Yada mühürle dudaklarını sus bitsin
Issız hayaller soğuk ve karanlık gecede
Yaralı yüreklere bir çocuk gibi yaslanır
Sonuçta ne kar uslanır nede kırağı
Bir tutam güneşe muhtaç bırakır
Uyuşmuş ellerin titrek arzulu sıcağı
Tetikledi tüm yaşadığım acılarımı
Beynimdeki derin depremler
Bir türlü önlenemiyor feryatlarım
Yok oldu çevremdeki dostlarım
Ben bir mayıs çocuğuyum
Düşünce bir kere cemre kanıma
Boğa gibi hırçın olurum kırlarda
Baharda serpilir gelişir gürleşirim
Sonbaharda ise ömür dönümü yaşarım
Hadi öğret bana
Sevdiğin nasıl unutulur
Ben onu bir gün bile unutmadım
Acaba o beni unutur mu?
Hadi anlat bana
Sen gün ışığı mı arıyorsun?
Bak şu karşı tepelere doğru
Işığı gördün değil mi?
Zaten biraz önce doğmuştu
Uzat elini şu acıdan mühürlenmiş gönüllere
Şevkat ve sevgi bekliyorlar değil mi?




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!