Bariyer gibi çekilen perdenin arkasındaki
O gül yüzünü göresim geldi
Gitti heyecanım yüreğim boş kaldı
Sıcaklığını hatırladım birden
Dudaklarından öpesim geldi
Herkesin arzuları ortalarda
Gidenin arkasından ağlamak nafile bir iştir
Boşa sebep arama bu derin bir his meselesidir
Hasret yürekte kalan ince bir sızının adıdır
Çoğu zaman belli etmeyen gizli bir yaradır
O yem yeşil baharlar bizimde hakkımız
Zaman anılar mezarlığı olmasın
Bakıyorum da fotograflar çok acımasız
Özleyen şöyle biraz zamandan mücerret
Bir köşede sükut ile barışık
Şafak gecenin en karanlık anıydı
Bizim topraklarda kadın duyguları
Şafağın da önünde uyanırdı
Gün onun ellerinden doğar
Yıkardı kederinden kararan karanlıkları
Güneş geç doğduğundan utanırdı
Daha baştan kestirip atma olmaz deme
Gözün yemesede mümkündür demelisin
Her bir şeyin mutlaka bir vakti var bilmelisin
Umutlanma mümkün olmaz ilk deneyişinde
Biz Kars’lılar kışı severiz
Kış olunca kıymete bineriz
Yoksa ne arayan olur neden soran
Kimselerin haberi olmadan
Gelecekte umut olduğu kadar
Geçmişte de kayıp vardır
Hatıralar gözümün önünden geçiyor
Şu kayalara çarpan çelik halat gibi
Hırçın ve çakmak çakmak
İçinden kıvılcımlar saçarak
Ufukta güneş batıyor işte
Bir gün daha yoksun ay ömrüm
Son kara tren de geldi
Bagajını alanlar ayrılıyor
Sevdiğini bulanlar kucaklaşıyor
Garibanın karşılayanı bile olmuyor
Kaba saba bir ruh dünyasına doğru savrulan hayatın
Eline batan odunsu bir kıymık parçası olmakta varmış
Küçük ama çok can yakıcı bir o kadar da
Dikkat çeken olmak da işe yarar bir şeymiş
Sonbaharda kuruyan kozalaklar
Toprağı görünce fidana döndü
Fidanlar büyüdü serpildi orman oldu
Bu sevgi ormanına bir ceylan dadandı
Ey güzel gözlü ceylan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!