Saçındaki aklara ve kırıklara sahip çıkmalıydı kadın.
ne de olsa onlar cam kırığı yüreğinden yansıyan can kırıklarıydı.
ne kadar boyarsa boyasın kapatamadığı,
ne kadar keserse kessin uçlarına dolanan hüznü atamadığı.
her ayna karşısına geçtiğinde hatrını deşen,
tarayan ellere ziyan,
Kör bir kelebeğin nafile kanat çırpışlarına şahit olmakta yüreğim
O bir günlük ömrüne,ben bir günlük sevgine sığınıyorum
O narin kanatlarını doludizgin insafsızlığına savuruyor
Ben yalan sürmeli gözlerinden bağışlamaya kıyamadığın şefkati
"Elbet düzelir" edasıyla,sür gitsin yaralarıma katık yapıyorum
Gözümün erdiği,elimin yettiği ne varsa bir bir yakıyorum
Kelimeler de üşür
Dili tutulur sözcüklerin
Yürek buz keser
Uzanmaz geleceğe ellerin
Dona kalırsın işte
Lal kesilir ümitlerin
Sana kavuşma pahasına;
Okyanusta damla,
Sahra da vaha,
Gökyüzünde bulut,
Yanımda olmadığın her güne umut olurum...
Sebepsizce hiç bir şey söylemeden GİTMEK Olur mu?
OLUR...
Çünkü giden hep haklıdır,
Çünkü gidenin sebepleri senin nedenlerinden her zaman farklıdır.
Ve çünkü gitmek bir ERDEM,
Susup Karşısındakinin gidişini izlemekse SANATTIR.
ÖLÜYORDUM...
Sen;
Her zaman ki gibi NEFES oldun,
Yetmediğim yerde CİĞER' lerime doldun...
Menfur bir aşkın karşılıksız hazanından sıyrıldım
Sana geldim
İnsafa rest çeken gözlerden sabrımı topladım
Sana geldim
Şimdi kim suçlar çürütülen yüreğimi
ben o yarin dağlarına yağan kardım
zifiri siyahlar sardı süt beyazına
her gece ne şiirler düştü namına
oralı bile olmayışına yandım
derinlerimde sakladığım sevmelerim vardı
KİMSE anlamaz BENİ..
Günlerce uğraşsa bilemez içimden GEÇENİ..
Hafif bir tebessüm ederim MUTLU oldum sanılır..
Oysa ne KAHKAHALARIM var,içimdeki fırtınaları ZORLA bastırır..
Herkes karşısındakinin dilindeki KELAM'a,
Üste başa, bir de cüzdanının KALINLIĞINA aldanır..
SEN,
En umulmadık zamanlarda
En keskin bıçaklar gibi
Aklıma düşüp
Ortalığı toz duman edenimsin...
Sen,
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..