Yarım kalmış bir şarkının tamamlanamamış kıtasından sızıyorsun geceme
Öylesine zamansız,öylesine belirsiz bir suretsin ki hafızamın sus pus köşesine
Ne kalıyorsun,ne gidiyorsun
Üstüne üstlük herşeyi inkar ediyorsun...
Kabullenmek düşüyor payıma
Kalktığımı sanıp,düştüğüm yer her neresiyse
Herkes en GÜZEL elbiselerini giyinip, kuşanıyor
Takıp takıştırıyor, sürüp sürüştürüyor
En kibar TAVIR' lar etrafta kol geziyor
YÜREK' ler coşuyor, GÖZ' ler kamaşıyor
Benim payıma ise SUSMAK düşüyor...
SUSKUN' luğumdan bir kaftan biçiyorum
Eğer bir gün bende bitersen,bil ki bitmiş bu CAN'da bu beden,
Çünkü başka türlü çıkasın,çıkarasım yok seni içimden
O güne dek tüm duaları ezberle olur mu...?
Yine de bilemem mahşer günü yardımı dokunur mu....?
Adımın geçtiği her şarkı içini sızlatsın demiyorum,
Kurduğumuz hayalleri başkasıyla yaşarken beni anımsamanı istemiyorum
törpüledim aşktan yana acıyan yanlarımı,
dünsüzüm.
dilediğin kadar kayıtsız davran yar,
hükümsüzüm.
kime baksam fazlaca sensizlik,
çokça yalnızlık,
gönlünün nişangahında zerre kadar kıymetim yokmuş
kabullendim kabullenmesine de
sıratta ayağına dolandığımda ne yapacaksın
sonuçta kendine aşık edip, çekip gitmekte kul hakkı
nasıl kurtulacaksın...?
susmak her babayiğidin harcı değildi
Seni sevmeleri süresi belli olmayan,
Gelip gelmeyeceği meçhul zamanlara sığdırdım ben.
Şimdi karşıma geçmiş beni ne kadar sevdin diye sorma ey yar.
Zamansız,mekansız,dipsiz,uçsuz bucaksız bir aşkın terazisi
bulunamadı daha.
Bir bulan olursa hesabı yollarım sana...
Üçüncü tekil şahısların dilindeki imkansızlığımdın sen,
Sonu sürgünler ülkesine çıkan sarp geçitlerle dolu bir yol
Düşmanına pusuya yatan,tüm silahlarını kuşanmış sinsi bir savaşçı
Ve beni daima gönül evimden vurmayı başara bilen gözlerin sahibi
Hep yara açan,ama hiç yaralanmayan bencilliktin sen,
Dağlarına kar olup yağmak istediğim,yollarında gazel gibi savrulduğumdun.
Yüzüme bakmayan bir kaç resmin,
Ardında bıraktığın bir kaç parça eşyan,
Biraz kırgınlık,
Biraz sitem,
Epeyce hayal kırıklığı.
Bolca müzik,
Tut elimi de düşmeyelim sahte insanların boş hayatlarına
Sıkıca sarıl sevgimize yitirilen tüm masumiyetler adına
Duruşuna öldüğüm,gülüşüne bittiğim; hayatım endekslenmiş hayatına
Gördün mü bak, yine şiir oldun...Can deyip huzuruna varmakta sıra...
ucu yanık mektuplar gibiydi eskiden aşklar
seven sevdiğini özledikçe
hani burnunun direğini sızlattıkça yarin hasretliği
tekrar tekrar okuyup
aşkı yad ederlerdi
yürek köz oldukça
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..