Ben Allah'ın yarattığı aciz bir kulum, büyük mucizeler bekleme benden Beşerim, şaşarım.
Hattat edasıyla aşkı kalbe nakış nakış işlemeyi beceremem.
Elim titrer, bocalarım.
Lakin ELİF gibi dört başı mağrur, dimdik sevmeye yemin edersen,
Züleyha'nın benliğini, Yusuf'un hiçliğini alır
NUN kesilirim can-ı gönülden.
Biz alışırız hasret çekmeye.
Yavrumuzun sesiyle de yetinmeye.
Her vatan evladının asil görevidir deriz,
Alnımız ak, başımız dik gezeriz.
Sofraya her seferinde bir servis fazladan koyup,
Masaya oturacağı günü hasretle bekleriz.
Bir film seyredersin
herkes birbirini seviyordur
ya film tanıdık gelir ya filmde geçen sevgi
anıların acımasızca gözlerinde belirir
en çok özlediğin "hala kalbindeyim ya" diyerek böbürlenir
hatıralarda can verirsin
Her sabah yeni rolüne bürünür hayat.
Güneşe ‘doğ’
Kuşlara ‘uç’
Rüzgara ‘es’
Denize ‘coş’ der..
Sözcüklerin parça tesirli aşk etkisi yaratmıyorsa
Söylediklerinin hükmü kalmamışsa
Söyleyeceklerin bitmişse aşk-ı baki olanının gönlünde
Sessizliğe bürünmenin eşiğine vurursun kendini
Sustukça yazar
Yazdıkça coşar
O kadar çok seversin
Ki
Aradığında meşgule almasını bile dert etmezsin
Çünkü meşgule almayacak kadar bile meşgul olmasından korkarsın..
Dakikalar saatleri
Özür dilerim
Yapamadım
Yanımda sen olmayınca
Ölmeyi bile başaramadım
Yüzünü görmeden uyandığım hiçbir sabahı sabahtan saymadım
Sırtımdan vuruyorsun
Sonrada kalmış “seviyor musun” diyorsun
Seviyorum nur’um
Ben en çok
Sırtımdan vurulunca seviyorum
yanlış limanda bekliyoruz sabahları
ne güneş bize doğuyor
ne de biz yeni güne
hayat öyle bir ince dokuyor ki kaderimizi
çırpınışlar sonuç vermiyor
ve
Ne kadar yalnızlığım varsa sıyırdım verdim eline
Gül cemalini de astım rahleme
Kıraat ettim çevremdeki tüm sürç-i lisan sevmelere
Gönlüne hamd etmeye geldim...
Suç üstü yaralarımı iyileştirmek
Serbest vezin şiirlerin en güçlü ve en güzel kalemi,şairine saygı ve selamlarımı sunuyorum..