Saçların yine öyle güzel mi çocuk?
Ruhun aynalar kadar temiz.
Bir acı yel esti yapraklar boyunca
Kahramanlarını kaybetti hikâyemiz.
Sesin yine öyle tatlı mı çocuk?
Bakışların çocuksu.
Ömrümün karşılığı olsun diyor
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Devamını Oku
bir değeri, bir üstünlüğü olsun
Çılgın bir aşkın tarihi
yolculukların günlüğü olsun
ama kavgalarda geçsin ömür
Her şiir güzeldir ancak bu şiirin başlığı ile yaşanan soğukluk yada heycan şiirin içeriğinde yok
Sevgili Cihat Bey;
Adamın üç çocuğu var üçü de erkek bir kız çocuğu beklentisinin belki de biyolojik saat tarafından kesintiye uğramasının verdiği acı olamaz mı ?
ne enteresan bi abisin sen...))
Ağır ve ağdalı anlaşılmaz sözler yerine anlaşılır basitlikte duygular okuyucuya geçecek şekilde dışa vurulmuş temiz bir şiir...
Henüz kendimi bulduğum yıllarda şairin bir şiir kitabı geçmişti elime ince bir kitaptı.ilk defa zevkle bir gecede okuyup bitirdiğim bir şiir kitabı.Neden bu şairi sevmiştim şiirlerine bakıp da hatırlayayım dedim.Zira hafızası çok zayıf birisi olarak hatırlatıcıya ihtiyacım vardı.Şiirlerine göz atınca hatırladım.Şiirlerine mizah katan, sade şiirler yazan bir ustaydı. Ne demek istediğimi anlatmak için bir şiirini seçip paylaşmak istedim. "Anayasso"sunu, ya da "Para"sını seçmek konusunda tereddüt ettim. Anadolu’nun o günkü içler acısı durumunu anlatan “Anayasso” güzel olurdu ancak “Para” her zaman güncel ve güncelliğini koruyacak bir eser :
- Para! ... dedim.
Kınından sıyrıldı paslanmış hançer
İpek oldu.
- Para! ... dedim.
Yelesini yoldu bütün aslanlar
Köpek oldu.
- Para! ... dedim.
Şeklini unuttu yuvarlak dünya
Dört köşe oldu.
- Para! ... dedim.
Yaldızını döktü altın sürahi
Bir şişe oldu.
- Para! ... dedim.
Namusuyla beraber soyundu kadın
Fahişe oldu.
- Para! ... dedim.
Suratlar değişti, fikir değişti.
Öfkeler neş'e oldu.
- Para! ... dedim.
“Geber, Kahrol! ” diyen küflü dudaklar
“Yaşa! ... Çok Yaşa! ...” oldu.
*(D-1929-Ö-10.10.1995) Mekanın cennet olsun büyük usta..(G.Ş.G)
Şemsi Belli
Öyle bir milletiz ki çocuklarla buluşmanın bayramı, 23 Nisan var.
Bir milletin çocuklarına başka milletler zarar veremez kendi milleti zarar verir.
Tabi ki suç emperyaliste, üvey ana babaya kalır.
Sen cahil kalacaksın kendini geliştiremeyeceksin, sonrada çocuklarımı öldürüyorlar diye isyan edeceksin. Çocuklarını dilendirenle çocuklarının eline silah veren bir milletten ne hayır gelir. Bizde kurtuluş savaşımızda çocuklarımızın eline silah verdik ama çıkardığımız dersi 23 Nisanla tüm dünyaya ilan ettik.
Çocuk ve çocuklar için yazılan şiirleri hep sevmişimdir.Çünkü çocuklar bizlerin devamıdır. devam edeceklerdir.Çocuk güzel mi, tatlı mı?Her ne olursa olsun. çocuklar daima gonca güzel benzerler. o kadar sevimlidirler. öyle kalacaklarını zannederdim.Yazarın en büyük üzüntüsü de yaralı dünyada çocukların yaşamasıdır.İşte Suriye, İşte Filistin, işte Çin Uygur Türklerine uygulanan zalimlikler ! çok acı.çok acı!ben, o acıları hissederek okudum. yazara rahmet dilerim. saygılarımla.
Evet mahşer hak, oradaki mizan ve mizanda günahların ve sevapların tartılması ve mücrimlerle salih mü'minlerin ayrılması da hak ve hakikat ama mücrim, mü'min, fasık, salih, müslüman kafir buluşması ancak birbirlerinde olan haklarını almaları için hak! Yoksa o gün ebeveyn evlattan, patron işçiden, hoca öğrenciden, eşler bir birlerinden, komşu komşudan el hasılı herkes herkesten kaçacaktır. Çünkü kendisinden yaptığı zulümler ve haksızlıklar yüzünden hesap sorulmasından korkacaktır. Hatta kişi eğer defteri solundan ya da arkasından verilen mücrimlerden ise o gün defterini eline bile almak istemeyecek ve "KEŞKE BU GÜN TOPRAK OLSAYDIM DA-BU SAHNELERİ YAŞAMASAYDIM!-" diyecektir.Bu hususla alakalı olarak hadis kitaplarında şöyle bir olay nakledilir; Aişe validemiz mahşer mevzusunun gündeme geldiği bir sohbet esnasında Resulullah-sav-a "YA RESULULLAH BU SEVGİLİ EŞİNİ O GÜNÜN DEHŞETLİ HALLERİNDE YALNIZ BIRAKMAZ BANA YARDIMCI OLURSUNUZ DEĞİL Mİ?" deyince resulullah cevaben; "AYŞE! O GÜN DURUM O KADAR VAHİMDİR Kİ HİÇ KİMSE HİÇ KİMSEYİ HATIRLAYAMAZ HELE O GÜN ŞU ÜÇ DEHŞETLİ ZAMAN DİLİMİNDE KİŞİ KENDİ DERDİNE DÜŞECEĞİNDEN BEN DE SENİ ASLA HATIRLAYAMAM Kİ O DEHŞETLİ ÜÇ ZAMAN DİLİMİ ŞUNLARDIR; 1) HESAP DEFTERLERİ HAVADA UÇUŞURKEN 2) MİZAN KURULUP GÜNAHLAR VE SEVAPLAR TARTILIRKEN 3) CEHENNEM ÖFKESİNDEN ÇILDIRIP ZİNCİRLERİN ZEBANİLERİN ELİNDEN KURTARARAK KAFİRLERİN VE FASIKLARIN ÜZERİNE SALDIRDIĞI ZAMAN KORKUDAN BİR KİMSENİN BİR BAŞKA KİMSEYİ HATIRLAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR, DOLAYISIYLA BEN DE SENİ HATIRLAYAMAM!" buyurmuşlardır.
Herkese kayırlı sınavlar ve hayırlı çalışmalar.
şiir olarak hiç bir kaideye uyulmamış dörtlükler içinden çocuk sözünü de çıkarsanız hiç bir anlamı kalmayacak
kusura bakmayın ama hiç beğenmedim !!
Evlâdını kaybeden bir babanın acısını yansıtiyor
Yüreğine emeğine saglik
Modern bir ağıt modern bir sagu
. Elbette biçimsel yönüyle değil öz itibarıyla.
Ölüm sarsar insanı . Bilinçaltımız harman nasıl savrulursa öyle savrulup samanla buğdayı ayırmak ister . Hayata dair veya evveline ,ötesine dair asıl olan ile entipüften olanı ayırmak ister
Ölüm hakikaten hissedilirse aşırı sanatlı konuşmaya değil sade ve hatta şaşkın bir halde konuşmaya yönlendirir insanı
Şiirin bence en büyülü tarafı da bu . Zihni daldan dala atlayan acısını ifade de şaşkınlık yaşayan bir halet i ruhiyenin varlığı
Şok acı halindeki eşhastan ,sözlerden diyalektik, mantık , anlam ardışıklığı aramak mümkün değil ve zaten gereksiz de..
Zeki Müren'in yıllarca söylediği, hala da kulaklarımızın pasını silen Bir Yangının Külünü adlı unutulmaz şarkının söz yazarı olan Şairimize Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu şiir ile ilgili 12 tane yorum bulunmakta