Kırgınım sanma, biraz yeniyim,
Hayatın sillesine alışıyorum.
Rüzgârı sert, yolları diken,
Ama ben hâlâ yürüyorum.
Gözlerimde eski düşlerin izi,
Kimseye yok kırgınlığım,
benim kırgınlığım kendime.
Hatır bildim, kıymet bildim,
hal sordum, hatır sordum,
bir kendime halim sormadım.
Ben kimseyi satmadım,
Beni satanı da affetmedim.
Unutmadım, unutmuş gibi yaptım,
Yüzümde sessiz bir kabullenişle,
Ama içimde, hatırası kor gibi.
Yok, kırılmadım da,
Sadece bir şeyler eksildi içimde.
Sanki ben senin gibi üzmezdim seni,
Elim gitmezdi, kalbim yetmezdi.
Bir bakışla paramparça edilmezdi duygular,
Ne çok şey sakladım gözlerimden,
Kelimeler sustu en derinimden.
Yüreğimde bir yara, dillendirmeden,
Kırıldım demeyi öğrenemedim.
Geceler uzun, yollar sessiz,
Feryat mı gerek? Hayır, sessizlik daha ağır,
Ayazın nöbetinde bekler mert olan yürekler.
Boran içinde saklanır namert korkuları,
Kış, herkesin maskesini düşürür bir bir.
Huzur, buz gibi bir vaha,
Anlatsalar inanmayacağım şeyleri yaşadım,
Gerçekle rüya arasında bir yerde şaşakaldım.
Güvendiğim dağlara karlar yağdı bir bir,
Bildiğim ne varsa yalanmış, aklıma geldi derin bir fikir.
Dost sandığım yüzler döndü birer maskeye,
Sorsam;
benim kalbim sende iken,
senin kalbin kimde diye.
Hiç kimsede diyeceksin,
o boşlukta bir sessizlik yankılanacak.
İnce bir yağmur yağar gönlümün üstüne,
Her damla hüzün katar eski bir güne.
Bir rüzgâr eser içimden usulca,
Hasret savrulur gitmez bir türlü düne.
Gökyüzü gri, bulutlar ağır,
Adını duydum, değişti dünyam,
Çiçekler bile soldu, gönülde yaram.
“Alacaksan canımı, al” dedin ya,
Ruhum gitse, canım kalsa, incinmem.
Bilmedin senden neler çekti bu can.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!