Yaz kumsalı, sahil yandı, ah kalbim,
Mumlar söner, uykusuzluğum dertli.
Gece uzun, uykusuzum hep sensizim,
Bu gönlümde kor olup yanar hasretin.
Hazan dolu her nefesim, ah çare,
Yandı kalbim, ateş değil bu,
dertli bir sevdanın külleri.
Uykusuzum, sensizim,
haşa, unutur muyum seni?
İnsan dedikleri bir avuç özlem,
Kimseye söylemeden,
Kimseye değmeden,
Kimseyi sevmeden,
Kimseye yük olmadan,
Sessiz sedasız gitmek lazım.
Gözlerimde yılların birikmiş hüznü,
Her bakışta derinlere saklanmış bir yara,
Dudaklarımda sessiz bir haykırış,
Sanki kelimeler boğulur,
Çıkmadan önce.
Gözlerimde yılların birikmiş hüznü,
İçimde yankılanır kaderin sözü,
Dudaklarımda sessiz bir haykırış,
Duymaz kimse, bu derin kaygıyı, bu bakışı.
Kim anlar ki bu kırık sessizliği,
Ne konuşabildim, ne susabildim.
Öyle bir alev ki bu,
ne yanabildim, ne tutuştum.
Kor oldu içim,
ne alev aldım, ne söndüm.
Merhametsiz gönülde işin ne senin,
Sevda dururken gam çekmek mi niyetin?
Aşkın bahçesinde solmuş bir çiçeksin,
Gözyaşı dökerek yeşermek mi niyetin?
Gönül ki sevdaya açılan bir kapı,
Zindan içinde ebedi bir gölge,
mahşerin kapısına dayanır sesim.
Haşa, bu feryat bir rivayet değil,
sinemi delen selvi gibi derin.
Aşk, narin bir mabet,
Karanlık bir sokakta,
Bekler çocuk usulca.
Sevda düşmüş kalbine,
Dünya sığmaz gözüne.
Hayal kurar sessizce,
Ayrılık değil de,
Aslında, en çok yaralayan,
Sevmediği halde “seviyorum” demesi var ya !
İşte o çok koyuyor insana.
Bir yalan gibi uzayıp giden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!