bana dedi ki;
tamam dedim ya.
anladım ki.
sevgiye mi tamamdı.
bitti.
buraya kadar mıydı?
Yok muydu taş kadar değerim,
Alıp bassaydın bağrına?
Çekip alsaydın avuçlarına,
Soğukluğum erirdi sıcağına.
Bir taş bile yeriyle özlenir,
Yollar uzun, yürek biraz yorgun,
Gözlerim dalıyor her yeni ufkun.
Eğer ki bu kalbe ışık olacaksan,
Hayatıma bir tebessüm katacaksan gel.
Geçmişin yükünü taşımaktan usanmış,
Gecelerde anlamaz ki beni,
karanlık sarmış dört bir yanı,
şu gönlümdeki yara,
yılların sesiyle büyür sessizce,
sensin tek çare,
bir nefes gibi, bir umut gibi,
Sözde kalabalık bir yerdi dünya,
insanlar konuşur, sokaklar dolup taşar,
gülüşler yankılanır, eller omuzlara değer.
Ama hepsi bir sis perdesiymiş meğer,
eninde sonunda yalnızlığı öğrenir insan.
Eğer yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İlkinde korkulara sarıldım, ama ikincisinde cesur olurum.
Daha çok gülümserdim, neşeyi bulur,
Gölgelere saklanmak yerine, güneşe dokunurdum.
Daha çok şarkı söylerdim, her anı neşeyle dolu,
Telaşa gerek yok,
hayat akıp gidiyor.
Sular nasıl bulursa yolunu,
biz de öyle,
bir sağa bir sola savrularak.
Bir gülüşünle baharlar gelirdi,
Şimdi ise karanlık çöküyor geceme,
Vurdun hançeri, ama kalmadı kinimde,
Sevgim öyle büyük ki, her şey affedilir de.
Sensizlik bir yel gibi eserken içimde,
Bir sabah doğar, ufukta güneş,
Hayaller peşinde koşar her nefes.
Zaman usulca siler her heves,
Ne düşler kuruldu, tükendi ömür.
Gençlik bir rüzgâr, eser geçerken,
Sızılarla dolan bir ruhum kaldı,
Sabah olur, geceye hükmü çaldı.
Kendi ellerimle düşe yuvarlandım,
Hayallerim toprağa çoktan daldı.
Her adım bir yitik, her söz bir yalan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!