Gün olur, yolun düşerse yanıma,
Yaklaşma, sakın dokunma kanayan yarama.
Yeter artık bu hasretlik, yeter acıma,
Selam verme, hatırımı sorma, bırak git.
Bir zamanlar cennetimdi, baktığın gözler,
Yarım kalmış düşlerimde var mısın?
Gökyüzünde parlayan bir ay mısın?
Kalbime düşen sessiz bir duygu musun?
Söyle bana, sevda olur musun ?
Yara dolu gönlümde bir iz misin?
Eksik kaldı düşlerim, sen tamamlar mısın?
Yanım soğuk, uzaklardan bir sıcak yollar mısın?
Yüreğime dokunan bir ışık yakar mısın?
Karanlıkta bana yol olur musun?
Gökyüzü kadar geniş hayalimde sen misin?
Halim ayandır, derdim beyandır,
Sevda suskunluk, ömrüm figandır,
Yürekten gelen hep bir isyandır,
Anlatmaya gerek, söze hacet yok.
Nice şiir yazdım, anlatamadım,
Ne kalem yetti, ne kağıt.
Dilimde bir düğüm, yüreğimde yangın,
Her dize eksik kaldı, her hece yarım.
Harfler suskun, anlam kırık,
Sürgüne düşmüş ömür,
Zamanın rüzgârında savrulmuş,
Ne bir kök bırakmış toprağa,
Ne de bir iz, ardına bakınca.
Ziyan olmuş gülüşler var dudaklarımda,
Bardağında çayın soğumuş,
Dertlerin ise hâlâ sıcak,
Kaç gece geçti bu masada,
Kaç suskunluk birikti dudaklarında?
Saatler, bildiğini okur duvarda,
herkese yürümüşsün,
bana gelince mi yoruldun?
yolları tükenmiş bir yolcu gibi,
bana varmadan mı vazgeçtin,
yolun başında kaldın.
Susmak, bir dilsiz çığlık gibi içimde,
Kelimeler boğulur sessizliğimde.
Anlatmak ister yüreğim ne varsa,
Ama her sözcük kaybolur boşlukta.
Susmak, bazen en derin haykırış,
Ağlasam, yağmur küser,
düşmez bir damla toprağa.
Haykırsam, şimşek darılır,
gökyüzü küskün bir geceye sarılır.
Öyle acılara göğüs gerdi ki bu yürek,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!