Sana veda edemiyorum,
Ama kavuşacak gibi de değiliz bu gidişle.
Aramızda suskun zamanlar,
Gözlerimde yarım kalan umutlar.
Bir adım atsam,
Bazen susmak gerekir, duymak için,
Bazen sadece bakmak, anlamak için.
Sevginin kıymetini ne kadar bilirsen,
O kadar büyür kalbin, yanmak için.
Gözlerin daldığında, derinlere bak,
Yaz mevsiminde bir gece,
sahil suskun, yıldızlar uzak.
Kalbim yandı,
bir mum alevi gibi,
sessizce eriyerek.
Gün biter, ay doğar, yıldız parlar,
Sevda yüreklerde kor kor yanar,
Hasretin göğsümde dağlar kurar,
Mektupsuz bırakma, yaz gayrı.
Bir mektup düşse avuçlarıma,
Yazık oldu,
uyunacak gecelerde düşündüğümüz için.
Kapatamadık gözlerimizi,
hep bir şeyler kaldı akılda,
yarım kalan cümleler, eksik vedalar.
Yazmazsan yazma,
Zaten kelimeler kifayetsiz,
Bir “iyi geceler” dediğinde,
Hangi karanlık aydınlanır ki?
Sanki bir dua gibi,
Gün biter, doğarken ay ile yıldız,
Sevda kaldı, her yanımda yalınız,
Mektubunla silinirdi bu gamsız,
Mektupsuz bırakma, yaz gayrı.
Bıraktın beni yaban eller içinde,
Ben zaten siyahım,
Sen neyimi karalıyorsun?
Gece benim içimde,
Zifiri sessizlikle örülmüş.
Hayatı ben zaten tüketmişim,
Camı kırılan herkese koştum,
ellerim kesik, ayaklarım çıplak,
bir umutla sarmaya çalıştım çatlaklarını.
Bir bardak su verdim, bir omuz,
“Geçer,” dedim,
“Ben buradayım.”
Gecenin koynunda yıldızlar,
suskun bir hikaye anlatır.
Ay ışığında yanar özlem,
dudaklarda yarım kalmış bir sevda,
bir fısıltı gibi asılı kalır havada.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!