Çıplak ayaklı dolaşan çocuklar,
Üstü başı yırtık, yürekleri kırık,
Dilinde bir acı türkü, sessiz, buruk,
Yaşama inat, ölüme hep varlar.
Kış hiç bitmeyecek, bahar uzakta,
Yüreğim çıktı yerinden, seni gördüm, ağladım,
Hasretinle yandım da yine sana bağlandım.
Feryadım arşa çıktı, duyan var mı bilmedim,
Sözüm sustu dilimde, kalbime gömüldü isyanım.
Gözlerin bir hançerdi, bakışın yaraladı,
Yol güzelse yürüyorum,
rüzgar saçlarımda özgür,
adımlarım hafif,
değiştim artık, yüklerim yok.
Bıraktım geçmişin gölgelerini,
Yazdığım şiirler zabıtlara geçsin,
Her bir satırda yankılansın sesim,
Sevdim diye kırılsın kalem,
Sürgüne gönderilsin sözlerim.
İdam kararım verilsin,
Her şey zamanında gerek,
geç yağan yağmurun ne faydası var buğdaya.
Özlenen eğer gelmeyecekse,
sen sevmişsin ne faydası var sevdaya.
Bir yıldız düştü içime,
ecel gibi keskin, karanlık.
Zaman çıldırmış bir nehir,
akıtır sevdayı da, hüznü de.
İnsan,
Zaman lazım, sadece zaman,
bu hoyrat günler de geçecek.
Herkesin yarası kabuk bağlar bir gün,
her fırtına diner, her gece sabaha çıkar.
Sabır, diyor içimde bir ses,
kendine yük ettiğin acılar da
Zaman varken sev beni,
Gün geçer, anlar tükenir bir gün,
Belli mi olur, bakarsın ölürüm,
Sözler yarım kalır, düşer dilimin.
Gözlerimde yak bir ışık,
Zararına seviyorum seni,
bile bile ateşe yürür gibi,
kendi kendime yangın çıkarır gibi,
yarasını saracak derman yokmuşçasına,
dönüşü olmayan bir yola sapar gibi.
Ben zaten siyahım, sen neyimi karalıyorsun,
Karanlıkla yoğrulmuşum, daha neyi boyuyorsun?
Hayatı ben tüketmişim, sen neyimi alıyorsun,
Solmuş bir bahçedeyim, hangi çiçeği koparıyorsun?
Geceler dostum olmuş, yıldızsız gökyüzünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!