sonraki her sabah getirdi yazı,
bir başka aydınlığa yol aldı gece,
senede on iki ay, üçyüzaltmışbeş gece,
bir hüznümde belirdin, birde neşemde.
yazı beklerken bitmedi kışım.
ne sevdiğim oldun, ne arkadaşım,
Eğer sen olsaydın yanımda,
Kaybolmazdım böyle karanlıkta.
Bir ışık gibi düşerdi yüzüne,
Gözlerin yıldız olurdu ufukta.
Eğer sen olsaydın bu baharda,
Bugün aramazsan beni,
yarın bulamazsın,
gölgesiz kaybolur sesim
boşlukta yankılanır,
bir yaprağın düşüşü kadar yalnız,
bir nefes kadar hızlı.
Heybemde bir tutam keder, bir de hüzün,
Suskun bir çöl gibi geçiyor günüm.
Sensizlik kurak, susuz bir yağmur,
Geceler boyu trenler vurur.
Ay ışığında sevdam yiter,
Kader dersin, hayat acımasız,
Yıllar soğuk, geceler ıssız.
Ne yaptım da düşmedim doğru yola,
Olmadı işte, kaldım belada.
Hüzün doldu her soluk aldığım,
Kaybettim kendimi,
Kendi içimde.
Sonsuz bir boşluğa düştüm sanki,
Ne ses var, ne de iz.
Kelimeler yankılanıyor zihnimde,
Kimsenin beni sırtında taşımasını beklemedim,
Kendi ağırlığımı bildim hep,
Kendi yaralarıma dokundum,
Ve her düştüğümde,
Kendi ellerimle kalktım yerden.
Ben hep kendim hallettim,
Merak etme sen,
Yaralarımı da sardım,
Yalnızlığımı da.
Düştüğüm yerden kalkmayı öğrendim,
Neyin var, diye sorarlar her sefer,
Kendimle bile etmem artık sefer.
Ne varsa dert olup içime düşen,
Susar, derinlere atarım keder.
Yüreğimde saklıdır her bir yara,
Herkese aynı değilim,
Yüzümde bin hâl gizli.
Beni kimden dinlediniz,
Ben bile tam bilmezdim ki.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!