Ey gönül! Bir menfaat için özünden dönme sakın,
Yalanın sofrasına oturup yükünle yakın.
Hakikatin ışığını bırakıp karanlıkta kalma,
Dünya malı için hırstan yana minnet eyleme sakın.
Ey gönül! Bir nefes uğruna eğilme yere,
Aha geldik, gidiyoruz,
Kalıcımı sandın dünyayı,
Bir misafir gibi geldik hanene,
Sen kendini ebedi mi sandın, hanende?
Kimbilir, senden sonra kimler oturacak,
Muhabbet gönülden olsun, kahveyle dem alır,
Gitme, feryad ederim, kalbime dert sarılır.
Mert olan dostla yürür, namert zarar eyler hep,
Etme, ziyan oluruz, gönlümü koyma sebepsiz.
Huzur telaşla kaçar, korku yel ile gelir,
Korkmam zulmün karanlığı, üstüme çökse bile,
Hakkın yolundan dönmem, dünya önüme serilse,
Tutmam münafık elini, dostum dese bin kere,
Sözüm Hakk’a, yolum doğru, razıyım her cefaya.
Su bulanık, yol pusudan.
Dost bildiğin döner senden,
Dostun düşman olur birden,
Geçme namert köprüsünden.
Yiğit olan düz yürür de,
Bir adım atmadan düşün yolunu,
Dost sanıp tutma sahte elini.
Hayat bir öğretmen, sınar sabrını,
Doğruyu seç, bırak yanlışlarını.
Hırsına kapılıp kaybetme huzur,
Dinle evlat, sözüm sana,
Hayat bir sır, bak derin yana.
Sevgiyle dokun her bahara,
Kırarsan dalları, döner sana.
Azla yetin, çokla doyar mı göz?
“Nasılsın?” diye sorma,
iyi değilim bu ara.
Nefesin yok,
soluksuz kaldı oda.
Her köşede eksik bir şey,
Ya nasip demiş,
nasipte yar ile olmamak da var,
gözlerinde bir ah, yüreğinde ince bir sızı,
kim bilir hangi kaderin kıyısında,
hangi yoldan dönmüş sevda.
Baktım ellerine, nasırlı,
Saklama küçük çocuk ellerini,
Senin ellerin güzelleştirecek dünyayı,
Ve umut olacak her yerine.
Baktım gözlerine, ağlamaklı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!