Hesabım var gökyüzünde,
Mahşer mahkemesinde sorulur elbet,
Yollar uzar içimde,
Her adımda geçmişten bir çığlık.
Ellerim nasırlı, dualar birikmiş,
Ne bakarsın öyle mahzun cemâlim,
Gönlümde yandın ey nâr-ı hayâlim.
Gül gerdanın üstü lale misali,
Bir sen mi güzelsin, ey dil hayâlim?
Zülfün tel tel olmuş gece karası,
Bilsen,
öyle mahsun, öyle kimsesiz ki yüreğim.
Sanki bir kuş, kanadı kırık,
uçmak istemiş de yere çakılmış.
Bir sonbahar yaprağı gibi,
rüzgârın oyununa bırakılmış.
Zindan gibi bir kışın içindeyim,
ayaz, boran, kar… hepsi kalbime nöbette.
Feryat etmez dudaklarım,
haşa, aşk bu kadar sessiz olmamalı.
Huzur, uzak bir yıldız gibi,
Makama tapandan adâlet çıkmaz.
Halk için değilse, hüküm yâr olmaz.
Koltuğa sevdalı yalandan ar olmaz.
Rüşvetle beslenende dürüstlük bulamazsın.
Köşeyi döneni alkışla büyüt,
Aşkımız bir masaldı,
Ben hep anlattım,
Sen hep uyuyakaldın.
Sözlerim yıldızlarla doluydu,
Ama sen geceye daldın.
Seni yazdım kalbime,
Bu can adını anıyor.
Sahile vurdu hayalim,
Su yandı, aşkı yanıyor.
Maviye çalar bu gece,
Memleket üstüne dumanlar çökmüş,
Almış umutları, hüzünler koymuş,
Bir derdi bin derde hasret bırakmış,
Bağrımda kor gibi yanar dağlarım.
Yel esse sineme, derman olamaz,
Gezdim memleketti il il.
Her yerin huyu değişmiş, dili bozulmuş.
Ne doğru kalmış, ne millet adil.
Adalet bozulmuş, yasa bozulmuş.
Bir lokma ekmeğe fesat karışmış
Moralim bozuk değil,
Ama iyi de değilim.
Ne gülebiliyorum içten,
Ne de ağlayabiliyorum özgürce.
bir derdim de yok ama,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!