boyut ötesi rüyalarda rastladım izine
buluttan atın üstünde kanatlanıyordu güneşin
yetişemiyordum hızına yetişemiyordu sesim
gecenin saçlarına dolanan gizemiydi gözlerin
ışık ve şarkılar eşlik ederdi arzularımın
korkularına
sanrılar tepesine tırmandı ruh
meleklerin bulutların yön veren ziyadesiyle
baktım ki dağ dağın üstüne binmiş
acemi bir rüzgârsa ipini koparmış
boşluğun ortasında olmuş
ateş kusan
hatırla ey sevgilim
kalbimin kırsal bayırlarının çiçekli baharı
her esintide sana kavuşup kavuşup ayrılan yeşil dallarımızı
aşk şarkıları fısıldayan kıvrak melodileri
hâki renkli dağlarda ıslak seranat
kederle demli yollardaysa sıska rüzgârlar
hep mi uyur ağaçlar mevsim kışında
kırlangıç gagasında tozlu yağmurlar
hep mi özlenir bahara bakan
pencereler
ebruli bir ömrün güncesi
ruhumdaki müziğin dilsizliği
isteseniz de duyamazsınız
kelimelerin kalbinde saklı olanı
yağmurlar güneşi ertelerken
bulutlu bir mevsimin içinde
hayali
bir perdenin ardından bakıyor gün
dağılmış odanın eli yüzü kir toz içinde
solmuş masa örtüsündeyse istemsiz bir alınganlık
birkaç kirli tabak bir de küllük duruyor
öylece
uyanmış giyinmiş kuşanmış
plan üstüne plan kurmuş hilkat garibesi
kendini çok akıllı çok zeki sanarmış kurnaz
ruhu şeytanın ruhuna denk
küflenmiş kalp kapakçıkları
çürümüş ciğersizin eli yüzü
gözyaşı incilerinin döküldüğü anlarda çiçekler açıyorum
oturuyorum yerinde toprağında üreyen mantarlar
yaşamın zorlu patikalarında açan kır laleleri gibi
rüzgârların ılık nefesinden doğanın güneşin
eskizlerini topluyorum
gözleri güz toplayan bir sabahın serinliğine
koşuyor vakitler gökyüzü kanatları ufalanmış güneşi
yeniden inşa çabasındayken
savrulan yaprakları belli bir yere topluyor şuh rüzgârlar
adını hatırlamayan bir çocuğun erkenden kalkıp
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!