ıssız bir bir gecede yapayalnız dolaşıyorum.
dünya avuçlarımın arasında
geride kocaman bir Evren bırakmışım
Yalnızlığım uzaya sığmıyor
galaksiler arasında bir yolcuyum
aklım uzak sevdalara takılmış
Küçük meleğim,
Elbette saçlarınız lepiska
Ve prensesim minik elleriniz
Yumuşacıktır
Biliyorum
Çünkü ilk ben tuttum
Tut ki kardeşim
Karanlığa gömülmüş İnsanoğlu
Tut ki sevişmek ayıp sayılmış
Ve solmuş çocukların gülen yüzleri
Tut ki aşk erdemden uzak
Ve Şems Maşuk değil sapık olmuş
Süper bir yetenek bu
Bırakıp kaçman, dönüp umarsızca
İşte yeniden, ben geldim demen
Kapıyı bile çalmadan
Ansızın, çıkıp geldin ya
Bayram şekeri desem oturursun mideme
bir aşk doğar inceden
Düşer yanaklarına gözlerinden
bir sevda kopar yüreğimden
sana aşık sözlerimden
küçük bir ışık kaldı
yarına umut
Usulca güldüm, usulca yaşadım, usulca sevdim
Bir oğlum olsun istedim, usulca Allah'a yalvardım
Ne yaşayacağımı sormadı bana aşk
Ne vereceğini de söylemedi kimseye
Otuzbeş yaşın, sayısız bıçak yarası sırtımdayken
Ve sayısız ok, kalbimi dağlarken
Yağmur misali yağıyor ateşler
Uykusuz gecelerimin terli yorganları
Ilık bir bahar akşamı
Ve kafiyesiz şiirler yazıyorum,
Sırılsıklam aşık
Adına aşık,
Yalandı tüm yazdıklarım,
Seni sevdiğim yalandı,
Tüm, şiirler,
O güzel hikayeler,
dökülen kafiyeler,
Birer, birer...
Her yeni gün yeni bir şiir,
Her yeni gün yeni başlangıç,
Ruhumu kanatan her şehir,
Şu canımı alan bir yargıç,
Günahım sevmekse, borcum yok
Öldürürdüm seni bende
Yaşatmazdım içimde
O gücü bulsaydım ellerimde
Ve namluya sürebilseydim sesini
Çığlığın olsaydı kalemim
İki damla kan, aksaydı avuçlarımdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!