Müstezat
bir yangın soluğu uykusuzluklarda nefesin
gecenin neresindesin
anladık hüzün otlarından geçerken atımız
buralarda kalamayız
bir yüreğin kale kapılarında
söz dokuyup yalak yalak
kalamayız
ikiyüzlü ve alçak
Artık günümüzde bin adet basılan şiir kitaplarının bile bu ülkede,bir kısmının eşe dosta dağıtılması dışında,şiir kitaplarının okunmaması; yayınevlerinin ‘şiir kitabı’ deyince uzak durmaları size ne düşündürüyor..Edebiyat dergilerinin yayıncılarına,şiir atölyelerinin şeflerine ne düşündürüyor..Dergilerinde eşinin dostunun şiir kitaplarını göklere çıkartanlara ne düşündürtüyor..Her yerde adı şair olarak zikredilen,ödüller alanlara ve onlara ödül verenlere ne düşündürtüyor..
Bunun bir sorumlusu yok mu..
Kaç tane adam gibi şiir eleştirmeni var,bilimsel bir bakışla şiire eğilen..
Eleştirmen varsa nerede..yoksa..ortadakiler nedir..
Gökkuşağına Bürünsün Dünya
saklı suskunluklarında
gökyüzü yıkılır
GEL
bana imr-ül kaysın dizelerinden
bir çöl gecesi getir
yorgun kervancılar namaza dursun
şairler aşka
seher çağındasın gözlerin kuş cıvıltısı
salın da gel ince bahar kadan ben alım
köseğisi göversin düşümün-gülüşün gül fısıltısı
kalbimin çeliğini yalasın bakışındaki yalım
öyle yağmurlarla es kırılmış başaklardan
bulutlar paramparça
yumrukluyor döşünü
yetim analar gibi rüzgârda cıbır dallar
nasıl da garkoldu bahar boz topraklara
nerede sağanaklarca şakıyan kuşlar
soldu delişmen ağustos
ben ona
gökyüzünün gözlerinin çimenliğinden başladığını bakmıştım
değilse nefesim kesilirdi- bilirdi
gidersen kurur ağaç var onu da sök
ben ona yaprak yaprak akmıştım
ah sevinç
Ferhad Dediğinin Dağları Bitmez
İşgal Altındaki İnsanın Diyalektiği
Degerli ögretmenim. Yıllar oncesinden Selma Yigitalpten ogrencinizm.Ellerinizden operim.
Bütün şiirleri yüreğinden yakalar insanın, ruhun aynası gibidir. Çok değerli, koca yürekli şair.
Söylenecek ne var ki..Okuyun ve kendi kendinize itiraf edin ustalardan biri olduğunu...