Sakın selam vermeden, alma kulu muhatap!
Söze direk girene; derler bizde bil hatap!
Selam; dua etmektir, evvel, ahir Mü’mine;
Öyle ise dilinde; alsın yerin şu hitap!
Çözmüş çoklar şifreyi(!)
Gayet mebzul mutluluk
Terk edince çok şeyi;
Artı; gelmiş kutluluk(!)
Hiç kalmamış istisna(!)
Biri dedi bugün bana;
İman yokmuş şunda Hakka?
Ben de dedim o insana;
Evet denir mi hiç na-hakka?
Varsa kulda şayet akıl;
Baki sanır bu ölümlü cihanı;
Şu gafile laf anlatan yok mudur?
Mesken bilir kendisine şu hanı;
Desenize bu yaptığı hak mıdır?
Ne dediysem; “he” demedi sözüme;
Gücün varken döv demiri tavında!
Tav kaçmışsa ısrar etme savında!
Hak fikir’i sonuna dek savun da;
Yanlışlarda ısrar etme başbakan!
Bir gün olur, miat dolar sonunda.
İmtihanın gereği, küfür olur berdevam;
İnkar devam etse de, zulüm devam edemez!
Şu ikiyle savaşı, sakın kesme der davam;
Yoksa Mü’min Cennete, asla, kat’a gidemez!
Bir Mü’minde cem olmaz, asla iman ve yalan!
Kizb bir dile yerleşse, olur kalbi bil talan!
Acil rücu etmezse, kazib kişi şu halden;
Kovar kalpten imanı, nihayette o yalan!
Büyük lütuf talebelik;
Mümkün ise ol talebe!
Ondan geçer her bilgelik;
Hayırlıyı al talebe!
İlim olsun talebinde;
Yok küfran da bir fayda;
Münkir olma, Mü’min ol!
Bil imanda her fayda!
Münkir olma, Mü’min ol!
Göz kapama şemse sen!
Mü’min olmaz mihenksiz, yoksa sizin yok mudur?
Veyahut ta kıstaslar, binler kadar çok mudur?
Müslüman’ın ölçüsü; Kitap ile Sünnetken;
Başka mihenk aramak, maslahat ve Hak mıdır?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!