Baktın gördün, hal na-hoş;
Sakın deme ona hoş!
Kerih ise o dinde;
Nasıl dersin görü’m hoş?
Devre göre din olmaz!
Ne olacak şu gençliğin durumu?
Bilen varsa cevap versin soruma!
Buyur ettim her yetkili kurumu;
Sayfam açık her sıhhatli yoruma!
Sizce nere doludizgin gidişler?
Der iken; Recep, Şaban;
Geldi, geçti Ramazan.
Mü’min olurken şadan;
Nadan kaldı her azan!
Nasipsizler yanıldı;
İnsanoğlu aldandı
Hayatı sabit sandı
Elbet onu yanıltan;
Malum nefs ve şeytandı!
Çünkü o çok cahildir!
Sanki bulmuş Cenneti(!) ret ederek almamış(!)
Gir demişler ona da(!) hiç oralı olmamış(!)
Bekâra eş boşamak, kolay derler atalar;
Şu durum ona benzer, çünkü henüz ölmemiş!
Saymak ile tükenmez, Haktan halka lütuflar
Nimetlerin ücreti, şükür müdür, küfür mü?
Madem değil ey insan; lütfedene küfür kar?
Şu sendeki tavırlar, nankörlük mü şükür mü?
On bir ayda bir aycık, çok mu sence saygıya?
Evet, ise cevabın, düştüm müthiş kaygıya!
Hani sende Müslim’din, üstelikte medeni;
Kadirşinas bir kuldun ve naziktin sen güya?
Hiç durmadan yemeye, söyler misin bir neden?
Öyle çok ki, arz da izler
Hepsi farklı tarzda izler
Gafil güruh kir’i izler
Bizler nurun izindeyiz!
Sağa, sola sapar kahir!
Hiç sönmeyen güneştir, Hak’tan inen şu Kur’an
Yayar arza nurunu, her dakika ve her an
Ondan cüda bir lahza; zindan kılar alemi
Bizi ondan ayırma, ey Allah’ım sen bir an!
Bırak lakin fakatı;
Ön yargısız bir dinle!
Tüketmeden takati;
Lütfen bağ kur şu dinle!
Ecel geldi gelecek;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!