Şeriat; Allah emri, mecbur mü’min bilmeye!
Mademki Müslümansın, bilmiyorsun de niye?
Kalmayasın sen ona, asla kat’a bigane;
Ona lakayt olana; olmaz Cennet hediye!
Kitabından bi-haber; bilmez doğru düsturu
Elli yılda seksen ili dolaştım;
Dost diyecek bir beşeri görmedim!
Bir ad için binler fersah yol aştım;
Şu ana dek muradıma ermedim.
Hasret kaldım hoş laf eden yarene;
Onun hakkı emekse;
Bayram senin neyine?
O ki; sürur demekse;
Bayram senin neyine?
Berat ise o zata
Bedbaht nefsim; bıktım türlü arzundan!
Demim geçti, sen davandan geçmedin!
Gına geldi; dine uymaz tarzından!
Dinden geçtin; lakin ondan geçmedin!
Akil olan bu gaflara düşer mi?
Aştın yine haddini, yoldan çıktın ey beşer!
Yeryüzüne yayıldı, senin ile türlü şer!
Pişman olup dönmezsen, çok acilen Allah’a;
Dünya, ahret yakacak, bilmelisin seni şer!
Bayram; sürur demekse;
Böyle bayram olur mu?
Gaye ekmek yemekse;
Emek; hiç can alır mı?
İnsan yalnız işçimi?
Hiç boşuna arama;
Bu dünyada yok rahat!
Bulaşmazsan harama;
Öbür taraf çok rahat!
Var zanneden yanılıp;
At arkaya tereddüdü!
Düşündüğün yeter dostum!
Terk etmezsen temerrüt’ü;
Olacaksın beter dostum!
Bitmedi mi araştırman?
Bu isimle şu fikir, uyuşmuyor hiç bayan!
Adın Gül’ken dilinden, dökülüyor baldıran!
Yok, mu senin fıtrata, ait olan az hayân?
Zannederim şeytana, oldun onu çaldıran!
Kalbindeki ide ne, dilindeki seda ne?
Dünya, dünya fani dünya;
Var mı sana kani dünya?
Hem fanisin hem de fena;
Hoş değilsin yani dünya!
Helak olur fazla seven!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!