Selam verip geldim ol dergâhına
Bekleme kapıda gir dedi hoca!
Bir çok sualim var, vardım yanına
Hele dinlen sonra sor dedi hoca !
Çirkeften kurtuluş yoludur ilim
Tevekkülü et yürekle
Uzatıp boynunu bekle
Bıçak kesmez kesinlikle
Yeter ki sen İsmail ol
Öyle ki dalmışım derin meçhule
Yüzümde yılların belli izi var
Hele bir şu mazim gelsin de dile
Gönlümde dinmeyen nice sızı var
Şükürle geçse de bütün her günüm
Kimi fakir ya da zengindir soyu
Kimi huysuz, kimi güzeldir huyu
Kimi bulamazken içmeye suyu
Kimi sütle banyo yapar utanmaz
Kimileri servetiyle tepişir
Kızım Efsa'ya...
Nadide bir çiçeksin gönül bahçemde açtın
Bülbüller küste bugün, güller seni kıskanır
Şu küçücük dünyama neşe, mutluluk saçtın
Dünya yükü gam ve tasa…
Yok adalet, hani yasa
Rüşvet eğer haram ise !
Veren de bir alan da bir
Altın, gümüş, konut, arsa
Öylece dalmışım gözüm yollarda
Beklerim gelmezsin yar leyli leyli
Mecalsiz halimi hele bir gör de
Yağdırdın başıma kar leyli leyli
Hayalin görünür hemen her yerde
Ölüm ayrılık değil
Ayrılık asıl ölüm
Seviyorum demek zor
Gör ki dönmüyor dilim
Kolay mı hemen demek
Ahmet APAYDIN’ a…
Dünya handır biz de bu koca handa
Sürünerek yaşıyoruz be dayı
Doldurmuşlar ömür denen kazanda
Kaynadıkça pişiyoruz be dayı
Aklımda sen, gözüm yolda
Di gel gülüm, çok beklettin
Sorma halim viran halde
Di gel gülüm, çok beklettin



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!