Ben seni bin dokuz yüz seksenlerden tanırım
Avare dolaşırdın, çöpün yoktu Celayir
Cep delik cepken delik; miras kaldı sanırım
Yırtığını dikecek ipin yoktu Celayir
Eyvah! Yine geldi seçim zamanı
Vatandaşı çıplak koyana oy yok
Yalaka kapladı her bir dört yanı
İblis libasını giyene oy yok
Sen gidince can parem hasret doldu dört yanım
Terk eyledim sılayı, durmadım senden sonra
Vermedi hiç teselli ne hatıram, ne anım
Bir daha da gün yüzü görmedim senden sonra
Sebebisin içimdeki yangının
Ateşi sen koydun, közü sen koydun
Hep kanayıp durdu âh şu sol yanım
Yarayı sen koydun, tuzu sen koydun
Aşığın ömründen eksilmez hazan
Mevsimler ahdini tutmaz sevdada
Ne mantık aranır ne de bir izan
İki iki de dört etmez sevdada
Sevmek için mutlak bir sebep olur
Gönlünün aktığı kızı seversin
İlk görüşte sanki aklını alır
Ay gibi parlayan yüzü seversin
Aşkın öyle kutsal ki, kim demiş ayıp
Öyle sevmiştim seni anlatayım hele dur
Sevdanın en saf hali, özü gibi sevmiştim
Mahkûm eyledin sana, ister sal ister öldür
Bunca yıllık ömrümün gizi gibi sevmiştim
Sen değil miydin söyle başını alıp giden
Şu cihanda her acıyı tattım ben
Hiç ummazdım geldi sıra sevdaya
Yavaş yavaş yandı tutuştu beden
Açılmış kanıyor yara, sevdaya...
Bir aşk için hiçe saydım bu canı
Yıllardır kilitli kalan gönlümün
Kırdım kilidini gir şiir gözlüm
Ürkek durma öyle neşeni takın
Kurul başköşeye dur şiir gözlüm
Şehir şehir izin sürdüm bir ara



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!