Ne insanlar gördüm, kimler tanıdım
Böbürlenip gezenlere YUH dedim
Muhabbet eyledim, sual eyledim
Çok kendini beğenene TÜH dedim
Nasihat dileyen nasihat alır
Bir çift ela göz ki sıladan uzak
Vuslat sandım tehir etti gözlerin
Ne uçurum gördüm ne böyle tuzak
Gözyaşımda zuhur etti gözlerin
Aşk denince hep el pençe dururdum
Bir aşk ile doğmuş ki dolunayın
Parlıyor şavkında yine saçların
İster meltem deyin, ister yel deyin
Savrulmuş uçuyor yana saçların
Süsleyip bezemiş hüsnü cemalin
Her yanım karanlık, ıssız ve derin
Zindandan da zifir, beter akşamlar
Alnımda izi var bunca kederin
Anılar gözümde tüter akşamlar
Dört duvar arası; yalnız, neşesiz
Yürek acısından ölmezmiş insan
“Bu da geçer bir gün” der alışırsın
Paran yok cebinde, aç susuz kalsan
Kuru ekmek, soğan yer alışırsın
Güvenip de binme elin dalına
Yeryüzü, gökyüzü seni zikreder
Düzlükler Allah der, dağlar Allah der
Hepsi secde eder, hepsi şükreder
Bahçeler Allah der, bağlar Allah der
Gerçekte sen varsın, düşte sen varsın
Milletin sırtından gömleği almış
Soymuş da kaçıyor Allah kahretsin
Güçlünün suçunu garibe vurmuş
Kıymış da kaçıyor Allah kahretsin
Çıkarına doğru çeker küreği
Bu dünyadan göçeli kolum kanadım kırık
Ne saran var ne soran, bacam tütmüyor anne
Hayat meşakkatli yol; iniş ve çıkışı çok
Yıllardır tökezlerim, kimse tutmuyor anne
Kıyamet koptu sanki sen toprağa girince
Şu gönlüme sevdan gerek
Ne yol bilir ne de durak
Cadde cadde, sokak sokak
Aradım seni aradım
Ne olur halimi sormayın bana
Yaş ile kurunun arasındayım
Yiyip kemiriyor kurt düşmüş cana
Kemikle derinin arasındayım
Gam ve tasa bu dünyada gördüğüm



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!