Tuguj Adlı Üyenin Nedir Yazıları - Antoloji.com

  • pegasus

    16.06.2006 - 11:07

    Yunan mitolojisinde dört nala koşamadığı için kendisine kanat takılmış böylece özürü kapatılmaya çalışılmasına rağmen görüntü itibari ile özür kazanmış bir hayvan. Kimilerinde boynuzda oluyor, bunlarda eşleri tarafından aldatılanlara göre binekmiş.Hatta Zeus Heracles'e bu cins bineklerden son model bir tane zamanında hediye etmiş.

  • 21 Mayıs 1864

    16.06.2006 - 00:46

    Sürgün.

    Kefken'de yatar Anadoluya ilk ayak basan atalarımızın bedenleri. Acıyla yoğrulmuş, üzerine ağıtlar yakılmış gündür bugün. Karadenizde batan gemilerin içinde ölen atalarımızın günüdür bugün. Her yıl anılır Kafkas muhacırları tarafından. Sizler onlara Çerkes dersiniz onlar kendilerine Adige'der. Anlatılması zordur belki şu ağıt hissettirir o gün yaşananların acısını yüreklerinizde.

    İstanbul Yolu

    Koşuyor arabalar yolculuk için
    Geleceğim karanlık yanıyorum mazim için
    Bu ne biçim adalet, bu ne biçim insanlık
    Gidiyorum meçhüle geleceğim karanlık
    Ne yazik ki İstanbul'a götürülüyorum

    Kıvırcık saçlı kız kardeşim ağlıyor yanımda
    Bir ateş alevlenmiş yanıyor ah kalbimde
    Arkamda kanım canım sevgilim kalıyor dönüp bakamıyorum onlara
    Yazık oldu bana, yazık oldu vatanımda geçirdiğim günlere

    Ey ahali, ey insanlar dinleyin bu konuşanı
    Kafkas dağları, vadileri Kafkas toprakları konuşuyor

    O acılı günlerde rıhtımdan ayrılıyor dört nala gidiyorum
    Üçüncü dağın eteğinde rastladığım atlı selam verirken gözlerinden akan yaşlar sakallarından dökülüyordu
    Kızdım kendisine yakışır mı bir Çerkes gencine ağlamak diyordum
    Genç üzgündü, ağlıyordu hüzünlüydü
    Bana seninde ağlamana ancak bir kaç adım kaldı diyordu
    Genç benim geldiğim tarafta doğru yoluna devam ederken bende yoluma koyuldum

    Bir de ne göreyim ki! İçimi parçalayacak bir sahne
    Canlarım kanlarım kardeşlerim kimileri ölü kimileri yarı ölü
    Beş yüzün üzerinde telef olmuş kardeşlerim yatıyordu
    Hele cansız bir annenin kucağında yatan çırpınan ağlayan inleyen çocuk
    Açtı hastaydı sussuzdu, oda hayata yavaş yavaş gözlerini yumu verdi
    Bense çaresizdim ne yapabilirdim ancak yamçımı onlara ölüm örtüsü yapabildim

    O gün yemin ettim söz verdim kendi kendime vatanımı ölüm pahasınada olsa korumaya kalmaya
    Ey insanlar soruyorum sizlere soruyorum Çerkesleri sevenlere Çerkesim diyenlere
    Nasıl görücez bir birimizi, bir birimizden nasıl haber alıcaz
    Kız kardeşlerimiz yabancılar tarafından kapışılırken yabancıların atlarının telkisinde gezdirilirken sizler bizler ne yaptık ne yaptınız
    Ölülerinizin üzerine ağıtmı yaktınız yoksa ağlıyormuydunuz
    Bizler bu acılara nasıl dayanacağız
    Ah ne olucak bu milletin hali
    Kim yardım edecek bizlere sizlere
    Kim Kim Kim...

  • namus

    14.06.2006 - 20:16

    Namus kavramı her kültürün içinde değişkenlik göstereceği için hangi kültürün namus anlayışından da bahsettiğimizi bilmediğim için efendim buraya genelleme yapmak zorunda bizi bırakanlara saygılar sunarım.

    Namus = İçinde yaşanılan toplumun olmassa olmaz doğrularının ihlal edildiği etik, tinsel, dinsel yada Normların (kısaca adet örf, gelenek) yasakladığı ve yapılmasının hoş karşılanmadığı davranış türleri diyebiliriz. Ve kültürler, böylece kendi içlerinde belirledikleri kıstaslarada bu adı vermişler işte.

  • uğrunda ölmek

    14.06.2006 - 20:08

    Kafayı kurdun diyelim. Baktın o kafayı kurduğun şeyi elde etmek yada sahip olmak hadi ne olursa olsun amacına ulaşmak için sahip olduğun en kıymetli hazineni yani canını vermek ne oluyor, bkz nedir konusuna!

    Uğrunda ölünesi şeyler:

    Vatan
    Namus
    Onur, Gurur
    Kadın

    Yukarida ki şeyler Malkoçoğlunun esaslarına dayanarak ele alınmıştır.

  • korku

    14.06.2006 - 20:03

    Birisi sana böh derse sende amanın olursan işte o anki ruh halinde tattığın şey korku olur efenim.

  • kıbrıs

    14.06.2006 - 19:43

    Gidenin nefret ederek döndüğü yer. Dünyada böyle mekanların sayısı azdır.

    Hani yok yoktur lafı var ya, efendim bizde yok yoktur yani herşey vardır manasına gelir ama kıbrısda bunun tam tersidir. Orada cidden yok yoktur. Yokluğu bile bulamassın. 0 dan da düşük birşey olsa gerek eksi sonsuz. Hiç sevmiyorum kıbrısı, 3 senemi oraya heba ettim ama kurtuldum çok şükür geçiş yaparak. Onlara giderkende en büyük kazığı ben attım. Benden sömürdüklerini toptan aldım. Niaa aaaa aaaaa, bir insan hayatından bu kadar nefret ve kin besliyebilirmi bir şeye yahu lakin bu bende mevcut. İmkan olsa bombalarım orayı beaa.

    Nefret nefret, bin kat nefret :)))

  • kıbrıs ta öğrenci olmak

    14.06.2006 - 19:35

    Amanın nerden başlasam ki....

    Kıbrısda öğrenci olmak 50 derecede aç sususuz kaktüs çiçeğinin üzerine oturmak gibi bir histir. (Denedik harbiden aynısı.)

    Kıbırsda öğrenci olmak her gün sömürüldüğünü bile bile herşeye eywallah demektir.

    Kıbrısda öğrenci olmak her türkü kumar, fuhuş ve içki gibi kötülüklerin kolayca elde edebileceğin bir yer olmasına karşın saf ve temiz kalmaya çalışmaktır. Aksi halde öğrenciliğiniz çok kısa sürer, okul paranızdan tutun kendinizi bile kaybedersiniz.

    Kıbrısda öğrenci olmak bir çok T.C. karşıtı görüşlere, kötü hakaretlere göyüs germek demektir.

    Kıbrısda öğrenci olmak hayatınızın baharında kendinizi yapa yanlız hissetmek demektir.

    Kıbrısda öğrenci olmak iğrenç yemekler yemek demektir.

    Kıbrısda öğrenci olmak bıkkınlığın ve yılgınlığın üzerinizde ki ağır etkisi sonucu her önüne gelene aşık olma potansiyeline sahip olucak birisi olmanız demektir.

    Kıbrısda öğrenci olmak kendinizi unutulmuş bir yerde yapa yanlız bulurken aslında etrafınızda büssürü sizin gibi insan olması fakat duygularınızın allak bullak olması ve hislerinizi yitirmeniz yüzünden asosyal olma yolunda yiğit kesilmiş birisi olarak sağlıklı arkadaşlıklar kuramayıp, çıkara dayalı muhabbetlere kendinizi vermeniz demektir.

    Yaz yaz bitmez Kıbrısda öğrenci olmak kendini kaybetmek demektir. Orda sen sen değilsindir, sen başka birşeysindir. Ve bunu Türkiye döndüğün zaman bile anlayamassın. Ben neydim sorusunu sorar durursun ve en önemlisi Kıbrısda öğrenci olmak bir gencin başına gelebilecek en kötü şeydir. Daha kötüsü olamaz, tecavüz bile yanında hafif birşey kalır. :))

    Tiksiniyorum Kıbrısdaki herşeyden...

  • wood elf

    26.05.2006 - 10:38

    Orman elfleri, elflerden ayrı bir halt değiller.

    Karanlık Elfler ve Elfler bir birinden karakter olarak farklı yaratıklarken. Bu sayılan yok ay ışığı elfi, yok gece elfi dahada orman elfi cart curt hepsi aslında yaşadıkları bölgelerin isimleri ile bütünleştikleri için. O yüzden bilinmesini gereken Elfdir kardeşim...

  • night elf

    26.05.2006 - 10:36

    yok böyle birşey.

  • elf

    26.05.2006 - 10:35

    Elf: Cin, Peri

    Doğu medeniyetinde kötü varlıklar, batı medeniyetinde ise iyi varlıklar olarak yaman bir çelişki oluşturan insanın kaba etinden salladığı birşeyler.

    Fantastik alanın dışında hiç çekilesi varlıklar değiller.

    Okuyunuz: Silmarillion, Kara Elf Üçlemesi, Ejderha Mızrağı, Ay ışığı Elfleri.

  • half elf

    26.05.2006 - 10:30

    Yüzüklerin efendisinde ki Elrond yarı elftir.

    Efenim şimdi bu iş bir elf dişi ve insanoğlu erkek yada tam tersinin izdivacı ile dünya ya peydahladıkları melez varlık olan kişilere deniyor. Hiç tavsiye edilmeyen birşey. Oğlumun kulaklarının Midasın kulaklarına benzemesinide istemezdim.

  • dark elf

    26.05.2006 - 10:25

    Efenim karanlık elfler her fantastik öyküde ayrı anlatılır. Silmarilliondan tutunda Kara Elf üçlemesine kadar olan bir çok kitapda bu karakterler değişkenlik gösterir.

    Biz en çok bilinen şahsın itibarı ve yüzü suyu hürmeti ile Drizzt Do'Urden'nin (Kara Elf Üçlemesi, Buz Yeli Vadisi Üçlemesi, Drizzt Do'Urden'nin Maceraları serisi) hikayesine dayanarak karanlık elfleri anlatalım.

    Efenim esasında bunlar kendilerine elf hatta kara elf bile demezler. Adlarına Drow demektedirler. Doğuştan şeytani varlıklardır. Büyü yetenekleri vardır aslında bu işler çok değişik kitapları okumanızı tavsiye ederim.

    Ana erkil bir yapıda tam bir kaosun hakim olduğu yönetimleri içerisinde aile evlerinin yaman savaşları ve 13 drow evi içerisinde ilk olabilmek için şeytani planların kol gezdiği yer altı dünyalarında mesut ve bahtiyar hayatın içinde yuvarlanıp giderler.

    Drowlar doğuştan büyü yeteneklerine sahiptir. Ama genel olarak Kadın kısmı bu işle ilgilenir, erkek kısmı savaş sanatlarına meğillendirilir. Yönetim tamamen dişi drowların elindedir.

    Yüzey Elflerine gıcık kaparlar ve onları avlamak için arada yüzeye çıkarlar. En baba Drow Drizzt'dir. Hikayelerini okumanızı tavsiye ederim.

  • ÇERKESLER

    26.05.2006 - 05:06

    Otakan Kafkas Halklar:

    Adige, Aphaz, Nohci (Çeçen) = Çerkesler işte

  • Hulk Hogan

    25.05.2006 - 00:54

    I am real American demiş ve Amerikan güreşi dediğimiz show amaçlı spor'u doruk noktasına ulaştırarak en büyük ve unutulmaz yıldız güreşçisi olmuş sarı dev :)

    Sempatik bir ayıcıkdır kendisi ve Hollywood'a kadar şanı şöhreti ulaşmış oralarada ayak basmıştır.

    Hulkamania lives forever....

  • samuray

    23.05.2006 - 18:43

    Onur, cesaret, ahlak vs gibi konulara girmeden yorum yaparım, nedeni ise Sosyolajide her kültür kendi içerisinde incelenir ve ona göre yorumlanır. Benim kültürüme ters gelen şeylere şimdi burda hede höde etmiyelim işin esasına gelelim.

    Samuray (Japon çeliği, aikido, kılıç ustalığı)

    Kesin kabul edebileceğimiz şeyler nelerdir. Efenim bu elemanlar kılıç ustasıdır ve hatta bu dövüş sanatında üzerlerine yoktur. Samurayın kılıcı canıdır. Bir samuray kılıcı ile bir bütündür. Kılıç teknikleri en basit açıklama ile şöyle özetlenebilir. Şekil ve artistlik haraketlerin gramını bu stilde göremessiniz. Nedeni ise samuray tek hamle yapar adamı çizer. Kesin darbeler ve öldürücü zarif vuruşlar anlatmakla bitmez.

    Samuray kılıçlarını anlatmaya gerek yok sanırım. Dünya üzerinde kılıçlar arasında en güzelleridir. Ama samuray zırhları hakkında aynı şeyi söylenemez. Bana göre çok abzürtler.

    Aikido diye birde dövüş sanatı çıkarmıştır bu elemanlar. Kendi gücünü harcamadan karşıda ki elemanın sana sarfettiği gücü kullanarak düşmanını tepe taklak etmeye yarıyan bir sanat işidir.

    Son olarak Samuray nedir, imparotor koruması yaw işte özel birlik...

  • polat alemdar

    23.05.2006 - 18:31

    Balıklar Havuzunda oynayan baş sazan karakter.

  • cüneyt arkın

    23.05.2006 - 00:24

    Yemek yerken çenesine dikkat eden oldu mu hiç Cüneyt Arkının? Acayip bir şekilde haraket ediyor ne kadar kassam çenemi onun gibi oyntamıyorum resmen 360 derecelik dönüşlerle çiğniyor lokmasını...

    Cüneyt Arkın = Bizansın tüm prenseslerini elinden geçirmiş her türlü Türk kahramının çok estantenik bir şekilde canlandıran yeşil çamın büyük jönü.

  • nuhun gemisi

    22.05.2006 - 22:18

    Hz. Nuh'un kavmi mezapotamya topraklarında yaşamıştır ve Hz. Nuh sadece kendi kavmini sapkınlıktan kurtarmak için Allah'ın elçisi olarak görevlendirilmiştir.. Tüm insanlığa gönderilen bir Peygamber değildir. Bu yönde konuyu ele aldığımızda Nuh'un gemisi ve Nuh tufanı ile akılcı açıklamalar yapılması gerekmektedir. Hz. Nuh tuhfanın tüm dünyayı sarması olası mı? Peki sadece kendi kavmine gönderilen Peygamberin kavmi yüzünden, o kavime mensup olmayan kişilerin bu tufanda ölmesi yaratan ve koruyan şanı yüce Allahın adaletine sığar mı?

    Bilim gerçekleri ortaya tek tek koymaktadır. Mezapotamyada yapılan araştırmalarda 'Nuh'un kavminin yaşadığına inanılan bölgede ki' belirli bir toprak katmanında balçık'a rastlanmış ve bunun geniş bir alana yayılması ile burada bir tufan büyük bir sel olduğu anlaşılmıştır. Ama bu doğa felaketinin sınırlarıda tespit edilmiştir.

    Genel bir toparlama yaparsak bu doğa üstü büyük selin sadece Nuh'un kavmini cezalandırmak için olduğu fakat bunun bahsedilen dünya çapında tufan olmadığını anlamak ve Allah'ın adaletini düşünerek yorum yapmakda hiç yanlış olmaz.

    Peki bu tuhfan bahsedildiği gibi tüm dünyayı sarmadıysa? O zaman neden büyük bir gemi ve bir çok çeşit hayvan dişi ve erkek olarak gemide toplansın. Toplandığını idda eden olursa Tropik ortamlarda bulunan hayvanların mezapotamyada nasıl bulunduğunu kim açıklar? Nede olsa her hayvan türünden dişi ve erkek olarak alınmıyormuydu bir sonraki nesillerin devam edebilmesi için. Yoksa bu büyük gemi, küçük sıradan bir tekne ve Hz. Nuh'un ve ona inanların ihtiyaçlarını karşılayacak kadar genişliğe ve içinde eşya bulunan birşey olmasın.

    Ve Cudi dağının tepesine oturması konusu. Tüm dünyayı sarmayan bir tuhfanda sular ne kadar yükselip koca dağın tepesine ulaşır buda muamma. Sakın Hz. Nuh'un gemisi Cudi dağının belirli bir kısmına oturmuş olmasın?

    Ve kısaca orjinal bildiğimiz büyük tuhfan tamamen bir abartı olup, gerçekleri yansıtmayan birşey olmasın. Benim aklıma ölçekli olan, Hz. Nuh'un kavminin cezalandırılması ve bunun nedeninin yaratan tarafından büyük bir sel'e maruz kalınması.Nuh'un gemisi olarak yukarda dediklerime dayanarak o geminin bahsedildiği gibi her çeşit hayvandan dişi ve erkek alarak koca bir geminin Cudi dağına oturması olarak değilde, sıradan bir tekne olarak yani Hz. Nuh'un ve ona inanların ihtiyaçlarını karşılayacak şeylerle dolu olduğu bir tekne olması daha akıllıca gelmekte.

  • kafkas kartalı

    14.03.2006 - 02:48

    İmam Şamil esir düştüğünde, ruslar bu kahraman adama büyük saygı göstermiş. rus çarı kendisini yemeğe davet etmiş. şeyh şamil, yemekte, aç gibi iştahla yemiş.Kahramanlığı kadar yemekteki iştahı karşısında da hayrete düşen çar:

    - Adama bak, demiş. beni de yiyecek.

    Şeyh Şamil cevap vermiş:

    - Biz müslümanız. domuz eti yemeyiz.

  • beyazıt öztürk

    14.03.2006 - 02:20

    Bundan bir tanede gevurda var, adıda Jimmy Carry. Acaba kim kimin taklidi, ikisininde komediyen olmadığı belli.Sırf mimik ve el kol haraketinden mevcut zatı muhterem kişiler. Acaba bunlara nedesek. Şaklaban ağır bir itham olur sakın böyle demeyin. :)

  • cem yılmaz

    14.03.2006 - 02:14

    Memlekete ahlak dersi veren süper kahraman :)

  • toplu ulaşım

    14.03.2006 - 01:53

    Sardalye konservelerine tekerlek geçirirsen, ne/nedir olduğunu anlarsın okuyucu.

  • Sith

    09.03.2006 - 06:14

    Star Wars evreninde Jedilar arasında gücün karanlık tarafını keşfeden ilk kişi olan Xendor'un, Jedilar tarafından dışlanarak oluşan bir antijedi grubu. İlk olarak kendilerine Dark Jedi (karanlık Jedi) deniyordu. Fakat Jedi düzeninden dışlanan karanlık Jedilar, Sith adında bir ırkı bulurlar. Bu ırkında gücün karanlık tarafını çok ilkel bir şekilde kullandığını görürler ve onları köleleştirir ve gücün karanlık tarafını ortaya çıkarmak için özel teknikler geliştirirler. Zamanla kendilerine Sith Lordları denir. Bir çok Sith Lordu'nun olmasına karşın herkesin üstünde Sithlerin tek lordu vardır. Kendisi Dark Lord of the Sith (Sith'in karanlık Lordu) olarak adlandırılır. Sithlerde Jedilar gibi gücü hisseder ve kullanırlar fakat bu gücün gerçek potansiyelinin nefret, kin ve öfkeden geçtiğine inanırlar. Jedilar gibi başkaları için değil, kendi çıkarları ve amaçları için gücü kullanırlar.

    Huzur bir yalandır, sadece ihtiras vardır.
    İhtiras sayesinde, metanet kazanırım.
    Metanet sayesinde, güç kazanırım.
    Güç sayesinde, zafer kazanırım.
    Zafer sayesinde, zincirlerim kırılır ve;
    Güç beni serbest bırakır.

    Darth Bane adında ki Sith Lordu, Sithler için esas tehlikenin kendi içlerinde oludğunu görür. Bir çok Sith Lordu en güçlü olabilmek için birbirlerini yok etmektedir. Ve Darth Bane iki kuralını koyar. Bundan sonra bir Usta ve bir Çırak olacaktır. İki Sith Lordu, ne eksik nede fazla. Bu kuraldan sonra gelen Sith Lordları ise Darth Bane'nin ilk ismini kendinlerine ünvan olarak alırlar. Örnek Darth Vader.

    Jedilar nasıl iyi ise Sithlerde bir o kadar kötüdür. Jedilar gibi dogmatik kuralların peşinden koşmazlar. İlk başlarda kullandıkları kendi özel silahları Sith kılıçlarıdır, özel tılsım ve metalik karışımlardan oluşan bu kılıç ışın kılıcı kadar kesici olmasına karşın daha sonra Sithlerde ışın kılıcı kullanmaya başlarlar. Nihayi amaçları Jediları ve Jedi düzenini yok etmek ve galaksinin Sithler tarafından yönetilmesidir.

    En ünlü Sith Lordları Darth Bane, Marka Ragnos, Exar Kun, Darth Sidious, Darth Maul, Darth Vader.

  • Jedi

    09.03.2006 - 05:41

    Star Wars evrenindeki gücü hissedebilen ve kullanan onun hizmetinde olan barışı koruyan şovalyeler.Korudukları barış demokrasidir.Kendi felsefeleri vardır. Bir Jedi filozof olmasına karşın aynı zamanda bir savaşçıdır.

    Duygu yoktur - Barış vardır
    Cahillik yoktur - Bilgi vardır
    Öfke yoktur - Huzur vardır
    Ölüm yoktur - Güç vardır.

    Gücün aydınlık tarafına hizmet ederler. Kendilerini değil diğer kişileri düşünürler. Gerçek bir Jedi herkesin yardımınra koşar. Güç elde etme, kin, yalan, ihtiraz, korku, öfke, fitne ve fesat gibi şeylerin gücün karanlık tarafına ait olduğunu söylerler ve onlardan sakınırlar.Bir Jedi huzurludur ve evrende ki her canlıyla barışıktır.

    Hizmet ettikleri güç nedir. İngilizce Force, metafizik bir enerjidir ve evrendeki herşeyi çevreler. Bunu hissede ve kullana bilen kişiler özel bir eğitime alınır. Dört statüsü varıdr. Youngling (ufaklıklar) , Padawan (Çaylaklar) , Jedi Şovalyesi ve Jedi Ustası.

    Lightsaber (ışın kılıcı) adında ışık hüzmesi olan bir tür kılıç taşırlar. Bu silah'ın kesemiyeceği 'özel geliştirmiş nesneler dışında' hiçbirşey yoktur. Silahın sadece hilt (sap) ağırlığı olduğundan kullanılması çok zordur. Jedilar gibi özel yetenekleri olmayan kişiler bu silahı kullanamaz.

    En çok bilinen büyük Jedi ustaları Yoda, Obi Wan Kenobi, Mace Windu.

Toplam 141 mesaj bulundu