Hükmü yok nasihatın sözde etki kalmamış
Tahttan düşmüş hükümdar özde yetki kalmamış
Nefis ferman yetkili benlik davası hakim
Alt üst olmuş rütbeler makam mevki kalmamış
Bir hüsne meyleyledi bir an-ı seyyalede
Elde değil azizim gönül gönüle düştü
Mahcubum arz edemem hal-i perişanımı
Başka da çaresi yok iş yine dile düştü
Kadehin bağrında dinlendi bade
Varıp da deminden tatmak isterim
Sermest olmuş gönül bil ki ey canan
İzninle sinende yatmak isterim
Hicranın külüne şahittir niran
Her gonca bir güle dönünce bil ki
Vuslata beş kalan zaman demektir
Dalında kuruyan yaprağın hali
Bülbül lisanında aman demektir
Hükmü kalmaz bağda dikenli dalın
Kemancı bilirsin anlarsın halden
Hüzzamın nabzında arşe inlesin
Mest olsun meyhane durmasın barmen
Saki haber salsın alem dinlesin
Mekanda sükûnet füsunlu gece
Kilimlerde motif oldum dokundum
Gergefin nakşına nazar eyledim
İlmiğinde şiir oldum okundum
Gönülden gönüle pazar eyledim
Taşıdı dününü tezgahlar güne
Gürültüsü çok olandan uzakta
Yalnızlığı yaşıyorum kendimce
Hayatın zorluğu neyse çilesi
Bir başıma aşıyorum kendimce
Yalın halin sessizliği sükûnet
Mehtabın gözlerle temas vaktinde
Bir sahil boyuna saldım kendimi
Eskimiş yılların son takatinde
Bendeki kendimden sildim kendimi
Sessizlik teselli belli bir yaşta
Gönül gergefine bir nakış işle
İlmik ilmik motiflere dil olsun
Aşıkana ilham dervişana yurt
Bülbül-ü şeydaya gonca gül olsun
Baharlar yaşansın hazanlar elbet
Mecnun olunmadan bulunmaz Leyla
Çölün yangınıyla tutuşmadıkça
İlahi davete lebbeyk sesiyle
Günün beş haliyle buluşmadıkça
Taşmadıkça gönül ağlanılmıyor




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!