Halimin arzına yetmedi gücüm
Sazımı sözümü dile bıraktım
Hazan vurgununda hüznün gamını
Bülbül hasretini güle bıraktım
Haram kılınınca dudağa şarap
Yunus'un tevsiri miskindeki sır
Kelamında lezzet bal gibi birşey
Tevazu mahviyet malum dünyası
Tefani yurdunda hâl gibi birşey
Erenler divanda sofralar kurdu
Düzen hepten bozuk hali pürmelal
Mızrap tele dargın arşe kemana
Aşıkan sitemin bestelere sal
Lâedri nağmeyle çıksın seyrana
Derunidir dilde sözün mecazı
Nağme beklemeyin dağılmış sazdan
Düzen tutamayan teller bozulmuş
Gönül diyarını seyran eyledim
Kelamın bağrında diller bozulmuş
Varayım istedim dost hanesine
Yalnızlığın gölgesinde suskunluk
Yüreğe gömülü dilin resmidir
Huzurdan nasipsiz gamlı duruşlar
Muhacir tavırlı halin resmidir
Bendeki sensizlik yokluk diyarı
Gurubun kızaran mahçupluğunda
Güne veda vakti sahiller sessiz
Sensizlik dolaşır son yokluğunda
Deniz her zamandan daha hevessiz
Tuvaller sıralı paletler hazır
Nefsin tuzağına düşme ey aşık
Ya gönülden konuş ya sus demişler
Leyla'nın hayali sevda masalı
Mecnun'a çöllerde mutsuz demişler
Aslı'nın bilinmez yurdu mekânı
Yolum üzerinde han var mı bilmem
Varıp da kendimi eğlesem biraz
Nicedir şu gönlüm sorar mı bilmem
Ahvalim hancıya söylesem biraz
Neler olur bilmem gün ertesinde
Arzu eder gönül haneye mihman
Yola düşen hemdem ihvanmış meğer
Bilsin istemezmiş ağyar ahvalin
Hali pürmelali pinhanmış meğer
Aruzlu adımla çöllerde kervan
Sayfaları eksik bir kaç hikâye
Maziden bugüne elde kalanım
Yazılan oyunun son sahnesinde
Yutgunduğum sırdı dilde kalanım
Sitem mekân oldu gönül hüznüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!