Kapatma kapını ehli dil yolda
Olurya bir yudum suya gelirler
Sofranı açık tut gönlünü geniş
Zikire niyaza Hu'ya gelirler
Bir öğünlük varsa eyle ikramın
Hüznün veda vakti mevsim sonbahar
Ayaklar altında dökülen gazel
Yaşanmaz belki de böyle bir hazan
Vaktin bu haliyle buluşmaya gel
Renkleri utangaç biraz da mahçup
Hüznün yalın hali hazana veda
Her sonbahar ağlamaklı bulutlar
Çiçeklerde boynu bükük bekleyiş
Olmaz hayallere yüklü umutlar
Maziden kalanlar kof atıklarda
Hüznün yalın hali hazana veda
Her sonbahar ağlamaklı bulutlar
Çiçeklerde boynu bükük bekleyiş
Olmaz hayallere yüklü umutlar
Maziden kalanlar kof atıklarda
Hüznün yalın hali hazana veda
Her sonbahar ağlamaklı bulutlar
Çiçeklerde boynu bükük bekleyiş
Olmaz hayallere yüklü umutlar
Maziden kalanlar kof atıklarda
Sonbaharın rengi hüzün sarısı
Vedanın matemi içten ve sessiz
Senaryosuz oyun gişesiz sahne
Verilen resimler hepten nefessiz
Hatıralar kalır bahardan yazdan
Parçala mızrabı kopar telleri
Güfteler mecalsiz besteler ruhsuz
Hüznün sesi teselliden nasipsiz
Demem o ki aşık olmuyur onsuz
Eskiden ağlardık laf aramızda
İfşadaki telaş dağarcıkta yük
Mesele düşülen yoldan sonrası
Yangının bedeli cürmünden büyük
Ateşte akıbet külden sonrası
Ne eksik ne fazla kararında hep
Yüklenmiş yine gönül maziden hatıralar
Duyurmaz bana bile o bir başına ağlar
Açacaksa sırrını gülşenden yana bülbül
Ne gül gonca laf etsin ne de konuşsun bağlar
Bazen yürek ağlar göz inadına
Diller susar bazen söz inadına
Bozulur düzeni nağmenin telin
Pençe mızrap tutmaz saz inadına
Nazar eyler gözler bakış nevinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!