Terk-i diyar edilince gülistan
Gonca küstü gülde matem başladı
İlhamıydı aşıkanın bu sevda
Bülbül sustu dilde matem başladı
Diken dala dal dikene sitemkar
Namen var mı ki yâre zarfında mazruf gibi
İsmin kalır mı baki tıpkı bir maruf gibi
Razı olmak var iken ilahi kaderine
Sevdanda hasis olma aşktan tasarruf gibi
Bir gurup vaktinin yansıyan resmi
Mecalsiz yılların son hatırası
Hicranın utangaç tavırlarında
Hasretin vuslatla açık arası
Tariflere sığmaz gün manzarası
Takvimin vedası son yaprağında
Beraber tükettik geçen her günü
Sizi bilmem ama fani alemde
Benimkisi hepten dünya sürgünü
Safımız bozulmuş karışık hiza
Aşkın adı meçhul soyadı yitik
Sevdalar isimsiz kaldı kalalı
Göçtü gönüllerden sahte sevgiler
Kervanlar yükünü aldı alalı
Hasbihal edecek kalmadı aşık
Haberim olmadan çekilen resmim
Çerçevesi altın astarı atlas
Ruhum bende ama değişmiş cismim
Gel ey şair şimdi şiirimi yaz
Yabancı iki ben, resmim ve ruhum
Sezemedim sol yanından sızını
Aşık mısın, vurgun musun Mehlika
Çeken yok mu sitem yüklü nazını
Üzgün müsün durgun musun Mehlika
Uzak kaldım soramadım halini
Mendilim şahittir gözyaşlarıma
Geceler sırdaşım oldu olalı
Gönül gülşenimin hazanlarında
Körpecik goncalar soldu solalı
yelkenlerde fora
albatroslarda kanat
dalgalarda nağme oldular
sulara yazdığım yazılar
hasret şiir olup düşünce
Veda sahnesinin son perdesinde
Sufleler verecek rol bulamazsın
Mevcudu kurtarıp gün ertesinde
Va esefa deyip yol bulamazsın
Zaman arşivinde ahval perişan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!