Hikayeler kırgın, masallar küskün
Zamana sitemli, diller perişan
Maziden alınan ödünç iki gün
Hatıralar suskun, haller perişan
Gönül hanesinin göçmüş mihmanı
Dökülürken birer birer yapraklar
Aralanır sonbaharın kapısı
Rüzgar ile sürüklenen gazelin
Hışırtı sesleri hazan çağrısı
Kalmayınca hükmü baharın yazın
Gönül gözüm a'ma dilimde tat yok
Sevgi kovanından bal gerek bana
Bülbülü gülşene davet eyledim
Dikensiz budaksız dal gerek bana
Nefs-i emmarenin hükmü berdara
Borç istedim bir bakışlık gözlerini
Farkını anlamak için dünyanın
Tuvaller aynı
İnsanlar aynıymış meğer
İsyankâr duygularımın
sınır tanımaz hercailiğini
avuçlarımda demlenen
dualarıma havale ediyorum
beni ben olmaktan alıkoyan
harici hücumlara
Mutmain gönüllerin ahvali rindane tende
Bulur demini aşık mestan olur bedende
Ehl-i dilden ilhamın alır aşıkan kâmı
Bülbülün vuslatına selam yeter gülşende
Nilüferin lotus ile raksında
Suların şarkısı huzur sesiydi
Ritmindeki ahenk her defasında
Gönüle dokunan aşk nefesiydi
Gurubun vaktinde efkârlı hüzün
Menzile varacak seferde kervan
Maksudu yar olan yollar rüveyda
Kader-i İlahi değişmez devran
Ahvalin arzında diller rüveyda
Bakidir kubbede hoş olan sada
Arka duvar siyah taşla örülü
Önünde diz çöken kara bahtlılar
Yarı açık sohbet yarı örtülü
Dar mekana inat volta attılar
Demli çay teselli efkar sonrası
Sabahçı kahvesi karşıda deniz
Taze demli çayın yudumu huzur
Eski bir radyodan hüzzam şarkılar




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!