Bilemiyorum artık sevebilir miyim
Bedenim çok yorgun düşmüş
Karanlığın yıkık virane duvarı gibiyim
İsyanda yazılmaz hasrette artık bana
Bilemiyorum artık yaşayabilir miyim
Uzakları oynuyor her şey sanki
Şimdi hangi cehennem yeter
hangi cennet sana benzer
alev halinde kuşatılmışım
ben yanan sen yakansın
Dudaklarımdan düşmeyen yarsın
Hadi bir düş kur
beni bu ölmelerden al
ben hala asi
ben hala bir çocuk
ben hala bir düş yangını
Ben öfkeli bir adamım
Öfkem artık bana yüktür
Çünkü eriyip gidiyorum
Ben öyle bir zerreyim ki
Cehenneme akarım inadına
İyimser bir gül olsam da
Yarim ben sana gül desem kokunu benden esirgersin
şimdi ben sana ay desem belki beni karanlığa gömersin
gül ve ay bir sırdır desem hakikati benden gizlersin
hatıralarını istesem senden beni bile benden edersin
peki bir sor ben diye bir şey kaldı mı diye
eğer her zerrem de bulmazsan kendini o zaman
Ve sonra gözlerime baktı
Elveda der gibi
Ama benim ölmeye mecalim bile yoktu
Ve o benim Azrail’im olamayacak kadar bana aşıktı
Ama yok yine de ters giden bir şeyler vardı
Yoksa bir suskunluk muydu içimizi yakan
Ey gönlümün şiiri tebessümü aşk yarim
Yangın bakışlarında kaldı savrulan kimliğim
Özümüzde aşk vardır paslanmaz prangalarla
Gül kokusu değmiştir zindan yüreğimize artık
İki avuçluk değildir yandığımız ateş bilirsin
Emekçiler zor günde bile el ele
Tohumlarını sevgiyle serpiştirir
Güzel bir koku var alın terinde
Yeni bir gün doğarken filiz verir
Minnet ve şükranla emekçilere
Helal rızık iyi bir yaşam içindir
Beklendi bir köşe başında,
Kimse görmedi gözlerini.
Bir ismin eksikliğiyle doldu akşam,
Dili sustu, ama kalp anlatmaya devam etti.
Konuşulmadı hiç,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!