Güzel sözlerin, acının, isyanın gizlendiği evdi şarkılar,
Ve hep bildiğimiz şarkılar gibiydi anlaşılmaz hayatlar...
Kahır yüklü, acı yüklü, isyan yüklü...
Sonu gelmez ayrılıklar...
Özlemler bir aşkla dillendirilse de
Şarkılar söylensin diye ayrılıklar var.
Çünkü ayrılıklar, acılar, zaferler olmasaydı şarkılar olmazdı.
Mutlaka senin de kalbinin bunlardan nasibini almış bir şarkın var.
Yüreğinin ateşini yakan ve söndüren; ateş ve su...
Bir türlü kavuşamayan gün ve gece...
Lakin, ne her şarkı seni anlatır ne de her müzik bizimdir.
Nimbusların değildir sade gökyüzü
Kararsa da açar mutlak güneşler
Dinle çığlık çığlığa uçan kuşları
Hep bir ağız, gel kendine demişler!..
Yere düşen gölgen isyan etmezse
Vaktiyle alınamamış kararlar,
yapılamamış işleriniz gardiyanınız olur.
Kendi ellerinize vurduğunuz kelepçeler,
ayağınıza vurduğunuz prangalar...
Gün gelir durup durup sorguya çeker sizi
ağırlığınca...
Sen ki; şehitlerin en yücesi,
Sen ki; kalplerimizin durduğu, nutkumuzun tutulduğu yerdesin.
Sen ki; ihanetlerin en yangın yeri,
Sen ki; acısından uğundumuz kör karanlıkların yağız ağıtısın...
Sen ki; namusum, inancım, direncim,
Bayrağımı diktiğim ay yıldızımın içindeki renktesin...
Eşyalarını bir bavula sıkıştırıp gitmek yetmez.
Kalbini, böbreğini, aklını da alıp gitmelisin.
Hiç düşünmemişken yürüyor olmayı
ve adımlarını...
ayakların adımlarken anlarsın,
Seke seke gitmenin hazzını...
Sen bu dünyaya bir kere geleceksin
ve istediğini alamayacaksın öyle mi?
Sen bu dünyaya bir kere geleceksin
ve istediğine varamayacaksın öyle mi?
Sen bu dünyaya bir kere geleceksin
ve ömrünü, emeğini, hayatını çalanlara ses çıkartmayacaksın öyle mi?
Sende bir "Mustafa Kemal" var mı?
Bana verebilir misin O'nun verdiklerini?
Sende bir "Mustafa Kemal" var mı?
Hiç böylesi bir cesaret yükledin mi yüreklere?
Sevin işte;
bak ağlıyorum, içimde çıkınla üzüntüler…
Senin beceremediğin şeyleri yapıyorum bugün
Bak gözlerim nasıl da yağmur yağmur!
Senin içinden gondollar,
benim içimden olsa olsa savaş gemileri geçer.
Kalbine dikkat et,
giremesin oraya yoldan geçen herkes!...
Şişko patates, şişko patates...
Artık gitmez bu ayaklar, adımlar,
şu anlamsız dansı kes!..
Şişko patates, şişko patates...
merhaba,sevgili silvan hocam nasılsınız Ben Nurşen Ünal,sizinle amasya konulu seminerimiz sayesinde tanışmıştık 19 mayıs üniversitesi meslek yüksek okulunda bir ödev olarak başladığımız çalışmamız sizlerin sayesinde büyük bir etkinliğe dönüşmüştü.ben ve 3 arkadaşım size minnettarız.ben şimdi selçuk ...
merhaba silvan hanım bende ege üniversitesi dtmk halk oyunları bölümü 2002 mezunuyum.Şu an adnan menderes üniversitesinde görev yapıyorum.Kuşadası folklorüyle ilgili bir sunum hazırlama aşamasındayım.Fakat sadece kuşadası olarak araştırmalarıma devam etsemde çok fazla bilgiye henüz ulaşmış değilim! ...