Hüseyin Erdinc Şiirleri - Şair Hüseyin E ...

Yaşam akıp gidiyor, hayat tamda burda başlıyor .
Dün geçmiş ,yarın bilinmiyor, bugünü yaşıyorum ,
Yaş kaç olursa olsun ??

Hüseyin Erdinc

30 Ağustos Zaferinin Hikâyesi
Anadolu’nun dört bir yanı işgal altındaydı. Yunan ordusu, İngiltere’nin desteğiyle İzmir’den girmiş, Afyon’dan Eskişehir’e kadar ilerlemişti. Köyler yakılıyor, ocaklar söndürülüyordu. Anadolu halkı ise aç, yorgun ama kararlıydı.
O kararlılığın en büyük sembolü Türk kadınıydı. Kimi kağnısıyla cephane taşıyor, kimi mermi döküyor, kimi açlığa rağmen cephe gerisinde askerin ekmeğini pişiriyordu. Halide Edip kürsülerde millete sesleniyor, Kara Fatma cephede erkeklerle omuz omuza savaşıyordu. Bu topraklarda kadın da erkek de aynı kaderin askeriydi.
Sakarya’da düşmana “Dur!” diyen Türk ordusu artık son darbeyi vurmaya hazırlanıyordu. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak ve Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü günlerce plan yaptılar. Büyük Taarruz’un zamanı gelmişti.
26 Ağustos 1922 sabahı Kocatepe’de gökyüzünü yırtarcasına top sesleri duyuldu. Mehmetçik yalınayak, aç, yorgun ama dimdik yürüyordu. Süngüler parlıyor, dağlar sarsılıyordu. Düşman mevzileri birer birer çökerken, Yunan komutanı General Trikopis büyük bir şok içindeydi. Onların hesabında Türk ordusu böylesine güçlü bir saldırı yapamazdı. Ama hesaplamadıkları şey vardı: Türk’ün iman dolu göğsü.
30 Ağustos sabahı Dumlupınar’da savaş tüm şiddetiyle sürdü. Türk askeri göğsünü siper etmişti. Kimi elinde süngüyle atılıyor, kimi yere düşerken bile “İleri!” diye haykırıyordu. Başkomutan Mustafa Kemal, savaş alanını dürbünüyle izlerken dudaklarından şu sözler döküldü:

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

Öyle uzaktan sevilmiyormuş insan
40 kından sonra her şey dahada zor
İnsan paylaşmak ister
Karşılıklı sohpet etmek ister
Sıcaklığına ihtiyaç duyar
Bir çift göz bir gülüş ister

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

Bahşedilen bu hayatta
Çocukken diri diri gömdünüz
Yetmedi
Savaşta ganimet gördünüz
Haremlerinize (Cariye)

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc


Kadın sordu ,
Neden ben ?
Adam
gök mavisisin
Derin derin içime işleyen ,

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

Aklımın Kıyılarında

Aklımın kıyılarında dolaşıp hayallerime düşmeyi nasıl beceriyorsun?
Dilimde adın yok ama içimden eksilmiyorsun.
Sana dair ne varsa, gözümde çoğalıyor her gece,
İçimde yankılanan bir sessin, susmuş fakat bitmemiş bir şarkı gibi.

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

“Ama Sen Bana Susma”

Sen bana susma…
Sözlerin eksilirse, gece büyür içimde.
Ay bile dönüp bakmaz olur yüzüme,
Yıldızlar, gözlerimde birikir usulca…

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc


Çarmığa ç/ivilenmiş
Şiirler ,
Pas tutar dizeler
Susar dil
Kavurur güneş ,

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc


Aşk
Kıyamla Baslayan Yemin
Biz ki, kalplerini ateşe atanlar...
Yanmayı suç, sevmeyi günah sayan dünyaya inat, aşkı en büyük yaşam ilan ederiz.
Kimsesiz şehirlerde yürürken bile, adını gölgeme fısıldarım .

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

ASKIN MASASI

Nazım masaya yumruğunu vurur gibi koydu ellerini, bir rüzgâr esti, perde denize doğru kabardı.
"Sevda dediğin," dedi, "yarısı kavga, yarısı şiir, yarısı açlık, yarısı tok gözlerle bakmaktır.
Bir insani sevmekle başlar her şey, ve bir insani sevmekle biter bütün zulümler.
Senin gülüşünde gökyüzü , bütün yasaklar, yenilgiler kalkar

Devamını Oku
Hüseyin Erdinc

"Avuçlarının arasında benliğim "
Zaman akıp gidiyor
Saat durmaksızın ilerliyor
Sahipsiz
Kış yorgunu yürek
Fırtına sonrası enkaza dönük.

Devamını Oku