Sabahın ilk ışıklarıyla
Zamanı durdurupta
Dağlara çöken sis gibi
Koynuna girsem
Kucağına bıraksam
Yüzümde ilk kez tanıştığım
Değişik bir ifade vardı bugün
Gece üç beş nöbetlerini
Ağlaya ağlaya geçirip
Her yeni güne
Yanaklarımın içine tıka basa
Ahlaksızlığı üniforma gibi her sabah üzerine giyiyordu
Tütse de bacasından duman üşüyordu
Üşüyordu anasına bacısına
Üşüyordu yeni doğan her güne
Üşüyordu paçasına sarılmış bebelerine
Dağlar küsmüş haberi yok
Faili meçhul
Yalnızlıklar yakıştı bana
Yokluğunda her gece
Senli tomurcuklar doğurdum
Güller nergisler leylaklar kıskandı
Sadece şiirlerle konuşurum ben
Severim bulutlara saklanan
yağmur damlacıklarını
Örterim üzerime gökyüzünü
Ve her gece bir başka yıldızla sevişirim
Şiirlerden yalnızca onlar anlar diye
Elveda bir yıla daha
yaşamın kıyısında tuzla buz olan bir hikayenin küllerinden
yeniden doğmaya...
Bir dönüşümdür kızıl yaprakların rüzgarlarla sevişmesi
veda ettiyse ağaca
Ah be kardeşim ah
Nasıl aldandın zalime
Baldan tatlı zulmüne mi
Kalem tutan ellerine mi
Hangi vakit düştün
Bu hain tuzağa
Yalan söylemek istiyorum
Günaha girmek
Biraz da aldatmak
Anlayacağınız
İnsan olmak istiyorum bu gün
Şu sabahın alacasında
omzumda bir kuş sesi
ayaklarım
nemli toprakta yürüdü
Gözlerim sevda çiçeklerine
şarkılar söyledi
Bugün ben olmak istemedim
Bana ait değil bu tırnaklar
Yarım yamalak boyanmış
Uçlarından tırtıklanmış
Kırık bir aşkın hikayesi gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!