Kitlediğini düşünürsün tüm kapıları
Sakladıkların dilsiz ayaksız elsiz mi
Çekersin perdeyi sırlarına
Mumlar alevsiz duvarlar sessiz
gölgeler korkusuz mu
Susmuyor içimde biriktirdiğim hatıralar
Her gece bu kadeh vuslata dair kalkar
Senin yalanların üzerinde tomurcuklar
Benim kazdığım mezarın üzerinde
Aynaya bakıyorum suskunluklarım isyan ediyor
Dertlerime hergün bir yenisini ekliyorum
Kafa tutuyorum kaderime hesap soruyorum
Sevgiliye şiirler yazıyor
Umutları gökyüzüne bırakıyorum
İçimizdeki umudu nasıl yeşertelim
Nasıl umut olalım dost ellere
Zehirli yalanlar kanayan yaralar
beynimin en ücra köşelerinde gizli
Kapanmış tüm kuyular
Hafızamda ise hala Kral Midas'ın kulakları var
Seni hep böyle hatırlayacağım
Şu dağların sarp geçitlerinden
Yemyeşil ağaçların arasından
Hep bana bakıyor olacaksın
Ve ben sana aşık uyanacağım
her yeni doğan güne
Ben öfkelerimi hikayelerin arasında kuruttum
Açar bakarım o sayfalara arasıra
Güler geçerim
Hafızamda adı konulmamış düşmanlıklara
Mutsuzluğunun kini
Beni sözcüklerimden vurdun
Gözümün ferinden
Kanımın deminden
Sen beni can evimden vurdun
Sevgiyi kana kana içenlerin dergahından gelen
Ancak
bu yağmurlarla uykular bölünebilir
Öyle güzel ki
Her damlası bereket gibi.
Asi bir isyan gibi
Bu gece evim beni istemedi
istemedi odalar
Tüm şiirlerim kadeh kaldırdı duvarlarla
Ya şu aksi yaşlı saat
Yorgunluğunun acısını benden çıkarırcasına öfkeyle duruşuna
Mesela ben olmasam
Limon ağacında bir çiçek
Zeytin dalında güvercin
Kedilerin pembe patisi olsam
Yaprağın üzerinde ışıldayan bir damla mesela
Mesela memleket olsam
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!