Kafalar oldu mu
Dalgalıya gelince kıyak..?
Ve arpalar gevrerken yazı
Yaz
Kendi huyunca tek başına
Keklikli kuşlarla
Tek başına
Ben kendi kendimi dünyanın tepesine heykel gibi dikip
Başkan maşkan olacağım diyen Hitlerle nasıl....
Ölüm- zulum, yıkımı dengelediyse art- niyet,
Hitlerin aksine çoğulculuğu içine sindiren yaşam zenginliğini kabulüyle de yeniden
Güzele yapılandırdı yıkılmış ve veran olmuş hayatı
Bunlar büyüyecektir birgün
Dildeki titrek hece dökülüşleri bülbül şakıyan güllere
Bunlar gonca gonca bahar olandan tıpkı senin gibisine tomurcuk
Değirmen değirmene dönüp
sana, bana, bize doğru...
Açıldıkca açılacaktır bunlar
Bir dili küskünlük damağında dolandırıp
Dargın dudağına yalandırarak ezik büzük konuşmak bir dili
Ya da yazmak bir dili nasıl konuşuyorsa öylesine ütülenmiş
Cicilenmiş
Şık ve pürüzsüz..
Dağarcığındaki tümcelerin karşılığında
Çıktığında ok yaydan
Sende vurulursun ben de sunulmuş zarifliğine incelerin
Bahar dalları gibi hayat dolusu ve kırılgan
Zaman avcıya avcıya kaçak
Aşk denen mekanda
Sanırsınız ki
Bazanların savdığı ıssızlar konağında yalnızsınız
Ne arayan,
Ne soran var şaşkınlığıyla aldanarak sanırsınız ki
Ne kiminiz vardır ne kimseniz..
Vardır oysa kendinizi bıraktığınız boşlukta
Bozlak koydum..
Kesmedi
Arguvan koydumm
Yok....!
Gazel-şarkı- meymani...
Yok...ille yok...!
Çıldırası fırtınaları dinmek bilmeyen kuytularda kırık dümenli
Rüzgar yönüne sarpalanmış pusula mıdır, bilip bilmediğin kutup yıldızı..?
Koynuna sığınacak bir liman değilse aşktan da değildir oralıdaki soğuk aralar
Sıralı sırasızı sonsuz zaman boylarında postacı koşan yeryüzü
Göklerde deniz ıslaklığı çığlıklarla kalıp gidende martılar
Koylardan koylara zincirler koparan tutsak şehirler defterinden pek çok günlüksüz
Evrenin dibinde
Bu taraflarda dünyanın tekeri cantına sürtüyor
Kopmuş bir direksiyonsuzluğun uçurucu şarampollerinden dingil ve lastiği
Gidiş..Sanki mahşerin dibi
Zincir attıran yarbaşı patanaj
Hidrolüklü kriko, kancalı levye, ingiliz uçlu anahtar
Umut fakirin ekmeğiymiş...
Yani ut ihtiyat ve kalb-i nizamından dengini şaşırmış mahluklaşmalara yolaçan
Kuduzgun pusulara ve puslaşmalara yol yordam gösteren
Umut... kör-karanlıkları örtünüp batağa
Günü dününden beter getiren fakirleşmeler kendini sürekli kazandıran sermayelikmiş ki...
Zorunlu ve luzumluymuş bütün başıbozuk yazıp okuduğundan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!