Vay hayırsız …!
Nehaber lanayol nerden estirn böyle
Necisin, nesin, nereyesin..?
Diye lafa başlayan ikileşme sırası ötekine gelince
Kiiiim ben mi hayırsız asıl sen..?
Yüzünü gören altın çöplüğüne yamakulaklı Midas
Dün ondokuz mayıs idi
Dünyaya karanlığını kusan zulum zindanlarından kaçışın
Hürriyete ve başeğmezliğe kurtuluşun gemileri vardı dün
İnsan sılasında Türkiye güzelinin atları vardı gecenin siyahı gündüzün akıyla
Binip suyvarisi olmasını bilene düzü bayırı kişneyen
Dün..
Şehrini bir kenara bırakmış sokak sürgüler sökerken gece
Sessizce bir pedaldı, ayaklarımı yoldan çeviren
Kendi kalabalığından başkalara rast gitmezleri geçerek
Nefesinde yanık bir duman karanlığın
Dere gitmiş
Tepe aşmış
Baharat sokaklarında yosun kokan taş duvar
Kolonyacılık ederdi yaz yağınca ve kar düşünce çarşılara
Kapılarda fayton gezdiren atların boynunda aşk vebali çıngırak
Her geçene selam eder,
...sevgi dokunuşları değirirdi yazısız sözsüz halhatrıa
Yüzyüze görüşmelerin düneyleyen gülümseyişleriyle yoldan geçen mektup
Kaset...?
Ne kasedi? Ne marka oyunayak?
Pis işler izinde şifre kırdıranları gezip de,
Kalıbını gezdiği işlerin üstünde bırakan özel terbiye
Kaç kişi şimdiye kadar yüce divanlık oldu da hani
Hak yerini buldu gitti cısbısdan? ?
Irmağı geçip
Derede boğulmak harcından işin aksisi
İki yakam bire aşk
Kınını kesen bir yaraymış nasılsa..!
Ve çıngısından sönmez yangınlara güç yitiren ateş
Nasılsa hem yaralandım, hem de yandım...
Gezerken görürken dünyayı
Bir güzel hayale uyanmış perdelerden sabah edip akşamda tomurcuklanmış çiçeği
Bir lafı bir lafını tutan özlem ve özleyişlerin yanmış kavrulmuş susuzluğunca teeek tek
Deli gibi dokunup sarılırcasına kapıyı çalan ışığa
Cıvıtmadan
Ve kaypaklık etmeden
Köpeği,
Bağlamışlar köyün bittiği yere
Ahırın arkasında, tarlanın kenarında
Yapının yarısı ağaç, yarısı kireç
Yarısı kiremit
Kuduz olmuş gibi saldırıyor zavallı bir hali var
Kenar parkı duvar diplerinden ayak sürüyen
En sonunda çirkinleştiği çölleşmelerin asılsızlığını tiksinerek kanıksayanlığın
Attığı her adımda tükenişini paha biçilmez törenlerle kutlaşan uğursuz
Aşınıp yıprandıkca en yenisini ısmarıç teslimatçısı kupalık
Ve kumbaraya atılmış üçkuruşluk birikintilerin dep-debelisi serserik
Mal
Astrolokolok morg- morfin
Ya traş kesmeseydi bıçağı alttan alta
Ya damara işlemeseydi halimiz acep niceler
Tahtalı köylere tramplen attıran taklalarla
Altın leğenlere köpük kusmasaydı
Gene inanacak mıydın...?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!