Huzurun rengi bagriyanik siyena
Sen desem yansam boyansam narina yar
Bahar tütüyor dalda direkte damda dumanda
Ortak olsam ve tembih etsem cicegi sana
Sahipsiz hüzünlerin agrittigi yabanciyi tarif eder gibiyken günsaat
Calisina yangin
Sürmelisine delolmuş ufkun, döşü açık pencerelerini
Yağmur yetişmeden evvel sen yetiş
sevgili
İsmini bir defa bile çağırmadan bütün baharlarını
Kızılca gelincik etmiş
Meğer ki yelden yağmurdan bile fazlasın
Özgüvenin yoksa
Ne sözün vardır zamana ne sebatın
Kapına kadar ışıyıp gelen ve seni kucaklayıp bağrına basmak dileyen hayatı yok sayıp
Yetmez ne gücün ne arzun dünyaya
Özgüvenin yoksa inancın da yoktur,
Biriktirilmiş bilincin de,
Laf olsuna değil bu çağrı meğer kalpten
Aldığımızın aslına çekerek, laf olsuna değil aşk...
Bu çağrı insana..
Birbirine kaçarcasına duyulmuş yanık ve uzak özlemlerin
Bu ateş..
Yalancı pırıltılardan değil, gün düşünce paramparça cam kırıklarına
Sen ki
Kendinden başka kimseye benzemeyen
Herçiçeğin ayrı özüyle bal misli ve güzel
Sen ki en az her çiçek kadar çiçek
Zıkkım zehirlileri başından silkinip süpüren
Görünürdeki şeylerden çok
Şehrine kadar gelince çerci
Bahar satan heybesiyle gurbetten
Kelebekler bile unutur geçmişini
Inanılması zor bir Kozadan
kimse durduramaz
Uçması tutan bir aklı, fakirleşir dahasını düşünmek
Kafa bulup gırgır geçiyor sanıyor herkesle
Kendi makara sarımlısı BOP vızırdağına herkesi bir sanan kalıplı matrak..
Hani hangi insanlık kitabında yazıyorduysa sanki, ölene copla tecavüz...
Önce elinden ödül alındı
Sonra sövülüp dövüldü bu hogörüş..
Hani,
Barınağını sırtında yuvalalan kimi hayatlar içinde
Nasıl kol kanatlanma olaydı ki kuş...
Yaptığını kendi elleriyle hemen bozsun?
Yıllarını yol kıyılarında hasretle bekleyen huzurundan
Kopan her samimiyet bağıyla adım adım
Daha da gelmez uzaklara götürürken insan
Erik çiçekleri
Dağlarını yitirmiş maralların ceren cerene dörtdolandığı masalmış
Söküldüğü fırtınalara dinmek bilmeyen katrelerin nehrolduğu yataklardan uyanıp
Akarsularla sözleşen sırdan ne hoş yakışırdı erik çiçeklerine
Küskün hazanlara göçmezden dereboylarının
Esmeleri ne hoş yaraşırdı,
Dünyanın neresine giderse gitsin
Kendine varamadıkca insan
İnsan dünyanın neresine giderse gitsin,
Varıp yetiştiği soluğunu canım cananımsın diye
Yöresinde yanında bilmedikce insan
Boşuna keşiftir sonrası




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!